“Çalışan çocuk” kavramı, farklı sosyal yapılara sahip toplumlarda
farklı anlamlar içermektedir. Çalışan çocuk tanımında bir ülkeden diğerine,
gelişmiş bir ülkeden gelişmekte olan bir ülkeye, ülke içinde bile farklılıklar
görülmektedir. Genel yaklaşım, hayatını kazanmak veya aile bütçesine katkı
sağlamak amacıyla çalışma hayatında yer alan 18 yaşın altındaki bireylerin
“çalışan çocuk” ya da “çocuk işçi” olarak ifadesi yönündedir (Fidan, 2004).
Türkiye’nin onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nin 1. maddesi, 18 yaşından küçük herkesi “çocuk” olarak
tanımlamaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ise, 15-24 yaş grubunu
genç işçi olarak kabul ederken, 15 yaşın altında aile bütçesine katkıda
bulunmak ya da yaşamını kazanmak amacıyla çalışanları “çocuk işçi” veya
“çalışan çocuk” olarak adlandırmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu da
Uluslararası Çalışma örgütü’nün yaptığı ayrımı kabul ederek 15 yaşına kadar
olanları çocuk işçi, 15-18 yaş arasında olanları genç işçi olarak kabul
etmiştir (Bakırcı, 2004).
Kaynak: Bakırcı, K. (2004). Türkiye’de Çocuk İşçiliği. Görüş Dergisi, C. 58, s. 52-56.