80’li Yıllarda Feminizm

80’li Yıllarda Feminizm


“Birinci Dalga Feminist Hareket” olarak sınıflandırılan Osmanlı Kadın
Hareketi’nin ardından, “yeniden uyanış” olarak tabir edilen ve 1980 kuşağında hüküm
süren ikinci dalga feminist hareketi Türkiye tarih sahnesinde yerini almıştır. Bu
bağlamda,80’lerin ilk yarısında İstanbul’da bilinç yükseltme grupları oluşturulmuş,
ataerkil topluma ve devlete eleştirel bir bakış tutan feminist fikirlerin tohumları atılmaya
başlanmıştır. Kadroyu oluşturan feminist ekip devletten bağımsız küçük gruplar, tek tek
yazarlar, sanatçılar ve gazetecilerden müteşekkildir.
Bu kişiler, çoğunlukla iş sahibi orta sınıf ve önder kentli kadınlardı94
. Bu
dönemde Batılı feminist kaynakların çevirisi yapılmakla birlikte Türkiye’de Cumhuriyet
öncesi, Osmanlı döneminde kadın haklarına dair bir entelektüel ve toplumsal hareketin
varlığı bilince çıkarılmış ve bu hareketin içinde yer almış Fatma Aliye, Emine Semiye,
Halide Edip Adıvar, Ulviye Mevlan, Nezihe Muhittin gibi kadın öncülerinin
üstlendikleri roller keşfedilmiştir.
Böylelikle “Cumhuriyet ve Atatürk’ün Türk kadınlarına kazandırmış olduğu
haklar” çerçevesine yukarıda anlatılan siyasi-toplumsal tarih de eklenmiştir. Özellikle
geç Osmanlı dönemine ilişkin kadın yazını, kadın dergileri ve kadın örgütlerinin keşfi
ve Cumhuriyet modernleşmesine dair benzer çalışmalar, 80 dönemi kadınlarını, önceki
kuşaklardan kadınlarla buluşturmuş ve onlara kolektif bir tarih bilinci kazandırmıştır.
Tarihsel belleğin yeniden kazanımı, Türkiye’de kadınların politik bir özne olarak
kamu sahnesine çıkabilmesi ve kamu gündemini etkileyebilmesi için çok önemli ve güçlü bir zemin oluşturmuştur. Serpil Çakır’ın Osmanlı Kadın Hareketi başlıklı doktora
tezi, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı tarafından yürütülen
bibliyografya, kadın hareketinin belgelenmesine dair dokümantasyonlar, bu belleğin
oluşmasına büyük katkı sağlayan çalışmaların başında gelmektedir. Biyografi
ve kronoloji çalışmalarının, Türkiye’de hem kadın hareketinin tarih yazımında hem de
genel olarak kadın çalışmalarında ve kadın hareketinde yeni bir devir açtığı, o güne
kadar gelen hâkim kadın hakları söylemini değiştirdiği söylenebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir