Çifte kesişimsellik, birden fazla kimlik kategorisine (ırk, cinsiyet, sınıf, vb.) ait olmanın deneyimini tanımlayan bir terimdir. Bu kimliklerin kesişimi, marjinalleşmeye ve ayrımcılığa yol açabilir. Toplum bu bireylere ayrımcılık yapıp, görmezden gelme ve önyargıyla yaklaşım sağlayabiliyor. Bu durum bireylerde kendini ifade edememekten kaynaklı içe kapanma, sosyal izolasyon, kimlik karmaşası gibi çeşitli problemlere yol açıyor.
Çifte kesişimselliğe verilebilecek en kapsamlı örnek ise şüphesiz göç olacaktır. Zaten kadın olmak, çocuk olmak, engelli olmak, vs. gibi dezavantajlı özelliklere sahip olmanın yanı sıra buna elinde olmayan sebeplerle bir anda tamamen yabancı olduğu bir kültüre dahil olmak eklenmektedir. Bu durum sosyal izolasyon, ayrımcılık, dışlanma, yabancılaşma gibi bir dizi sorunu beraberinde getirecektir. Yani göç alanında çalışan bir uzman aslında bir alanla değil birbiriyle entegre birden fazla problemle çalışıyor olacaktır.
Bu konu ciddi ve farkındalığının sağlanması gereken bir durumdur. Halk bu noktada bireylerin mağduriyetleri hakkında bilinçlendirilmeli ve farkındalık sağlanmalıdır. Ayrıca ayrımcılıkla ve stereotiplerle mücadele etmek için çalışmalar yapılmalıdır. Bireylerin eşit şekilde temsil edilmesi ve ihtiyaçlarını karşılayan kapsayıcı politikalar geliştirilmelidir.