Madde bağımlılığı, farklı risk etmenleri ile koruyucu etmenlerin karşılıklı etkileşimi ile ortaya çıkan, biyolojik olduğu kadar psikososyal kökenleri de olan bir davranış sorunu olarak ele alınabilir. Madde bağımlılığı tedavisinin amacı, kişinin maddeden uzaklaştırılması ve yine kullanım (relaps) sürecinin olabildiğince uzatılması olarak belirtildiğinde, bağımlının içinde bulunduğu sosyal koşulların tedavi sırasında ve sonrasında ele alınması önem kazanmaktadır. Bağımlının çevresinde, onu madde kullanımına iten sosyal faktörler göz ardı edildiğinde tedavinin uzun süreli başarı sağlaması olanaksızdır. Bu nedenle madde bağımlılığına ilişkin güncel yaklaşım, biyopsikososyal model çerçevesinde şekillenmektedir. Biyopsikososyal model, bağımlılığı biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin bileşimi ile açıklamaktadır. Buna göre bağımlılık, bu faktörlerin yalnızca biri tarafından değil, bileşimi ile ortaya çıkmaktadır. Biyolojik yatkınlık, kişilik özellikleri, stres, ruhsal rahatsızlıklar, baş etme becerilerinde eksiklik gibi pek çok faktörün yanı sıra belirli bir bölgede madde kullanımının örtük ya da açık bir biçimde onaylanması, akran grubu ve kültürünün etkisi, düşük sosyoekonomik düzey, maddenin ulaşılabilirliğinin yüksek olması gibi pek çok sosyal faktör de madde bağımlılığı üzerinde etkilidir. Aslında, madde bağımlılığına yaklaşım, konuyu ele alan disiplinin bakış açısına göre değişebilmektedir. Örneğin, sorun, bir sosyal sapma, bir hastalık, bir davranış bozukluğu ya da suç eylemi olarak görülebilmektedir. Sosyal hizmet mesleğinin bağımlılığa bakışı ve bu alandaki işlevi, bir önceki bölümde belirttiğimiz temel ilkeler ve roller çerçevesinde şekillenmektedir. Madde bağımlılığı, kişinin içinde bulunduğu fiziksel, sosyal çevre ile etkileşimi sürecinde ortaya çıkan, psikolojik, sosyal ve biyolojik pek çok farklı etken ile birlikte ele alınması gereken, nedenleri ve sonuçları açısından çok boyutlu olan bir halk sağlığı sorunudur. Madde bağımlılığı, duygusal, ailesel, kişilerarası ve çevresel düzeyde çoklu sorunlarla birlikte görülmektedir. Sosyal hizmet mesleği sahip olduğu geniş müdahale alanı ve zengin rol dağarcığıyla bu çoklu sorunlara yönelik çalışmalar gerçekleştirerek, ekip içerisinde önemli bir fonksiyonu karşılayabilecektir. Sosyal hizmet uzmanları bağımlılık sorunuyla pek çok farklı ortamda, farklı çalışma alanında karşılaşabilmektedir. Özelde, bağımlılık tedavisinin yürütüldüğü klinik ortamında çalışan sosyal hizmet uzmanları tedavinin çeşitli aşamalarında gerçekleştirdikleri çalışmalar ile tedavinin amacını etkili bir şekilde gerçekleştirmeye ve bireyin iyilik hâlini artırmaya katkı sağlamaktadırlar.
Kaynak: Polat, G. (2014). Madde bağımlılığı tedavisinde sosyal hizmet mesleği. Okmeydanı Tıp Dergisi, 30(2), 143-148.