KRONİK HASTALIKLARDA SOSYAL HİZMET UYGULAMASI VE MÜDAHALESİ

KRONİK HASTALIKLARDA SOSYAL HİZMET UYGULAMASI VE MÜDAHALESİ

Kronik hastalıklar, bireyi ve ailesini biyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik her yönden

olumsuz etkilemekte ve bireyleri desteğe muhtaç duruma getirebilmektedir. Kronik hastalıklar

alanında sosyal hizmet uzmanlarının hangi aşamada hasta ve yakınları ile iletişim kurup, mesleki çalışmayı başlatacağı konusunda kesin ve net bir ayrım yoktur. Ancak, The Indian Society of Nephrology (2005) kronik hastalığı olan kişilerde şu durumlar ortaya çıktığında sosyal hizmet mesleki çalışmasının başlatılabileceğini ifade etmektedir:

– Hasta, ilk zamanlara göre tedaviden yeterli faydayı sağlayamıyor ve tıbbi müdahale ve

tedavinin farklı boyutlarda desteklenmesi gerekiyorsa,

– Hasta kendi kişisel bakımını yapmakta güçlük çekiyor ve bu durum günlük yaşantısını

olumsuz bir şekilde etkiliyorsa,

– Hasta ve/veya aile sosyal hizmet mesleki odağında bilgiye ihtiyaç duyuyorsa,

– Hasta dil ve anlatım gibi güçlüklere sahipse ya da yeterli eğitim seviyesinde değilse ve

tedaviyi/süreci anlamada güçlük çekiyorsa,

– Hastaların dini inanç sistemleri veya kültürel yapısı tedaviye uyumu güçleştiriyorsa,

– Hasta, tedavi sürecinde sağlık ekibi ile iyi ilişkiler kuramamışsa,

– Hasta, kronik hastalığı kabul aşamasında zorlanıyor, depresyon ve endişe yaşıyorsa,

– Hasta, kronik hastalığına ve tedavisine bağlı, aile ve evlilik sorunları ile cinsel sorunlar

yaşıyorsa,

– Hastanın geçmişinde, psikiyatrik bir sorun varsa,

– Hastanın düzensiz takibi ve tedaviye düzensiz katılması varsa,

– Hasta maddi sıkıntılar yaşıyorsa ve bu konuda yardıma ihtiyacı varsa sosyal hizmet uzmanı

birey ve ailesi ile iletişim kurar ve mesleki çalışma için girişimlerde bulunur.

Kronik hastalıklar alanında çalışan sosyal hizmet uzmanı, kronik hastalığı olan hastaların ve

ailelerinin psiko-sosyal işlevlerini ve uyumlarını destekleyen hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmetler, kronik hastalıkların fiziksel, sosyal ve psikolojik yönlerinin etkileşimi sonucunda oluşan, sosyal ve duygusal stresleri azaltmak için sağlanmaktadır. Bu gibi olumsuz durumların tespiti ve azaltılmasında sosyal hizmet uzmanı hastanın, ailesi, psikososyal durumu ve çevresi hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Sosyal hizmet uzmanları kronik hastalıklar alanında hastalar hakkında bilgi sahibi olmak ve müdahale planını hazırlamak ve uygulamak için, sosyal hizmetin temel değerlerini de içeren şu uygulamaları yapar:

– Psikolojik testler, yaşam doyumu, yaşam kalitesi gibi değerlendirme formları kullanmak. – Destek grupları gibi grup çalışmaları ile hastayı desteklemek.

– Hastalığın yönetilmesinde hasta ve ailenin işbirliğini sağlamak.

– İyileşmeyi en üst düzeyde tutmak için hasta ve aile danışmanlığı yapmak.

– Tedavi sürecinde, seçenekler ve karar verme sürecinde hastaya yardımcı olmak.

– İlgili diğer meslek elemanları ile koordineli çalışmak. – Müdahale stratejilerini planlamak. – Hastanın tedavisi için gerekli maddi kaynakları harekete geçirmek ve maddi yardım danışmanlığı sağlamak.

– Rehabilitasyon. – Vaka çalışması ve değerlendirme.

– Verilen hizmetin çıktılarını takip etmek.

– Sürekli olarak durumun değerlendirilmesi.

 – Hastayla ilişki ve ilgisi olan kişileri durum hakkında bilgilendirmek ve eğitim sağlamak.

– Araştırma faaliyetleri gerçekleştirmek. Kronik hastalıklarda sosyal hizmet uygulaması mikro, mezzo ve makro düzeylerde olabilir. Ancak tıbbi sosyal hizmet kapsamında ve kronik hastalıklar alanında çoğunlukla mikro (birey ve ailesi ile çalışma) düzey ve mezzo (grup çalışması) düzey uygulamalar ağırlık kazanmıştır. Kronik hastalıklarda birey ve ailesi ile çalışma ilk ve önemli safhayı oluşturmaktadır. Sosyal hizmet uzmanları kronik hastalığa sahip olan bireyle çalışma kapsamında “Tanışma bağlantı kurma, ön değerlendirme, planlama, uygulama, son değerlendirme, sonlandırma, izleme” (Kirst-Ashman ve Hull, 1999) aşamalarından oluşan planlı müdahale süreci aşamaları uygulayabilir. Bu bağlamda profesyonel bir sosyal hizmet uygulaması temelde, başlangıç (tanışma-ön değerlendirme), planlama, uygulama (hizmet sunumu), değerlendirme, sonlandırma ve izleme gibi sıralı bir aşama ile gerçekleşir. Başlangıç aşaması. Hastanın tıbbi bakım ve tedavi öncesi ve süreci hakkında bilgi toplanır. Sosyal hizmet uzmanı ve hasta hastanın içinde bulunduğu durumu nasıl algıladığını, nasıl değerlendirdiğini ve nasıl tepkide bulunduğunu gözden geçirirler. Hastanın içinde bulunduğu duruma verdiği tepkilerden inkâr, kızgınlık, öfke, pazarlık depresyon, kabullenme (Duyan, 1996) gibi hangi aşamalarda olduğu değerlendirilir. Başlangıç aşamasında ya da diğer aşamalarda sosyal hizmet uygulamasının amacına uygun olması için hastanın hangi aşamada olduğu tespit edilmelidir. Tanışma, bağlantı kurma ve ön değerlendirme safhasında sosyal hizmet uzmanları mülakat yoluyla kronik hastalığa sahip birey ve ailesi hakkında bilgi toplarlar. Bu bilgi toplama işlemini çeşitli bilgi formları ile yapabilecekleri gibi, sosyal inceleme raporları ile de yapabilirler.

Planlama aşaması: Bu aşamada hasta ile sosyal hizmet uzmanı birlikte çalışmaya karar verirler. Bu karar neticesinde sorunların tanımlanması ve önceliklerinin belirlenmesi, faaliyetlerin planlanması ile rol ve görevlere yer verilir. Ayrıca planlama aşamasında hastaların sosyo-ekonomik ve psiko-sosyal değerlendirmesi yapılır (Duyan, 1996). Değerlendirme için bir dizi soru oluşturulur hastanın bu sorulara verdiği cevaplar doğrultusunda hasta ve durumu hakkında bilgi edinilir. Edinilen bilgiler temelinde asıl sorunun çözümüne yönelik konular belirlenir ve her biri için bir eylem planı hazırlanır.

Hizmetin verilmesi(uygulama) aşaması: Kronik hastalığı olan birey ve sosyal hizmet uzmanı birlikte çalışma ilkesiyle hareket eder, amaçlar doğrultusunda hedefleri gerçekleştirmek için planlamada yer verilen her bir adımı uygulamaya aktarırlar. Değerlendirme, sonlandırma ve izleme aşaması. Değerlendirme aşaması hasta ile planlandıktan sonra uygulanan faaliyetlerin yeterlilik ve uygunluk bakımından ele alındığı ve bu doğrultuda profesyonel bir değerlendirmenin yapıldığı safhadır. Duyan (1996) değerlendirme aşamasının çalışmanın başarıya ulaşıp ulaşmadığının bir değerlendirmesi olarak ifade etmektedir. Ayrıca değerlendirme, “Nerede, ne yaptık ve bundan ne elde ettik?” sorusunun yanıtını bulmaya ve süreç üzerinde odaklanmaya yardımcı olmaktadır (Duyan, 1996). Rushlow (1997) ise değerlendirmenin sürekliliği üzerinde durmakta ve sosyal hizmet uzmanlarının müdahaleden sonra müracaatçıların ihtiyaçlarının karşılandığı noktasında emin olmak için uygulamalarını süreklilik içinde değerlendirmeye devam etmeleri gerektiğini ifade etmektedir.

Sonlandırma, izleme aşaması: Sosyal hizmet uygulamasının son aşaması ise sonlandırmadır. Sosyal hizmet uzmanları değerlendirmenin sonucu ve başarısına göre müdahaleyi sonlandırırlar. Sonlandırma sonrası aşama ise izleme aşamasıdır. Yönetimsel bir yapı ve süpervizyon altında çalışan sosyal hizmet uzmanları kurum gerekliliği ve standardı olarak da hastalara izleme çalışması yaparken, müdahalelerin işlevsel ve kalıcılığını pekiştirmek ve değerlendirmek için izleme çalışmaları yürütür. Kronik hastalıklarda bir diğer uygulama da “grup çalışması” dır. Grup çalışması kronik hastalıklar gibi alanlarda sosyal hizmetin başvurduğu önemli uygulamalardan bir tanesidir. Grup çalışması bireyin benlik saygısını zedeleyen, hastaları ve ailelerini korkutan ve sağlık personelini baskı altında tutan güçlere karşı bir panzehir olduğu gibi tıbbi bakımı ve sağlık düzeyinin yükseltilmesinde çok etkili bir yaklaşım olarak da kullanılabilir. Sosyal hizmette kronik hastalıklar alanında terapi grupları, destek grupları, eğitim grupları, kriz müdahalesi grupları ve sosyalizasyon grupları (Acar, 2013) gibi ihtiyaca göre grup türleri oluşturulabilir ve buna yönelik profesyonel bir çalışma gerçekleştirilebilir. Kronik hastalıklar alanında psikososyal desteğin önemi bakımından Demirel ve ark. (2015) kronik hastalıklar alanında sosyal hizmet grup çalışmalarının “sosyal destek grupları” üzerine yoğunlaştığını ifade etmektedirler. Findley (2014) kronik hastalıklar alanındaki grup çalışmalarında; hastaların kronik hastalığa ilişkin sorunları ve duyguları, hastalığa bağlı oluşan kayıplarla başetme, hastalığı kabullenme ve olumlu duygular geliştirme, tedavi süreçlerinde duygusal baskının azaltılması, karşılanmamış psiko-sosyal gereksinimlerin tanımlanması, kendi yaşamı üzerinde

Kaynaklar:

Bilir, N. ve Subaşı, N. P. (2006) Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Kontrolü. İçinde Ç. Güler, L. Akın, (Ed.), Halk
Sağlığı Temel Bilgiler. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları; 1032-1034.

Demirel, A. C., Altınbaş, M., Taşyürek, Z., Aşık, N., Aslan, K. (2015). Metastaz durumuna göre kanser
hastalarının yalnızlık ve umutsuzluk düzeyleri. Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi, 5.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir