Tarihsel süreç içerisinde bireyler yaşamsal deneyimleri sonucunda bazı nesnelere, olgulara, maddelere ve davranışlara karşı sürekli farklı bir heyecan ve ilgi duymaktadırlar. Bu heyecan ve ilgi zamanla bireyleri tutsak alarak bağımlılık olgusunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bağımlılık kavramı tarihsel süreç içerisinde tiryakilikten iptilaya kadar çeşitli adlandırmalara maruz kalsa da (Babaoğlu, 1997: 148) bu süreç içerisinde ilk belirtilerini madde bağımlılığı aracılığıyla göstermektedir. Bu durumda bağımlılık kavramının literatürde tanımlanması madde bağımlılığı üzerinden gerçekleşmektedir. Böylelikle madde bağımlılığı, bireyin maddeyi çeşitli yollarla elde etmesinden sonra herhangi bir hastalığı ortadan kaldırma amacı gütmeden kaçınılmaz bir istek ve gereksinim duyarak sürekli kullanması durumunun artmasıyla ortaya çıkan patolojik durumdur (Günal, 1976: 14). Bu bağımlılık türünden yola çıkarak yapılan araştırmalar sonucunda gizli bağımlılık olarak adlandırılan ve davranışsal bağımlılık türü olan kumar bağımlılığı (Dinç, 2014: 22) ortaya çıkmaktadır.
Çağımızın bilgi ve teknoloji çağı olması nedeniyle kumar bağımlılığının dışında televizyon, telefon ve internet gibi teknolojik ve iletişim temelli davranışsal bağımlılıklarda ortaya çıkmaktadır. Özellikle insanın görme duyusunun ulaştığı en ileri aşama olan ve Latince ‘uzağı görmek’ anlamına gelen televizyonun insanın yaşamında zamansal ve mekânsal olmanın yanı sıra nicel ve nitel birçok değişikliğe yol açmaktadır (Mutlu, 2008: 18, 21). En etkili ve en çok tüketilen medya aracı olarak televizyon, fiziksel, psikolojik ve toplumsal yaşamdaki ilişkileri aksatacak duruma gelmesi nedeniyle televizyon bağımlılığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır (Şirin, 2007: 14). Televizyon bağımlılığı insanlar tarafından öznel olarak deneyimlenmiş, bir dereceye kadar isteksizce yapılan, daha üretken faaliyetlerin yerini alan ve durdurulması veya kısıtlanması zor olan bir davranış olarak tanımlanmaktadır. Televizyon bağımlılığı gibi diğer bir teknoloji bağımlılık türü de telefon kullanımıyla ortaya çıkan telefon bağımlılığıdır. Özellikle telefonun mobil hale gelmesiyle zamansal ve mekânsal değişikliğe yol açıp kitleye yönelik bilgi ve iletişim hizmeti sağlaması, iletişim araştırmacıları tarafından kitle iletişim aracı olarak değerlendirilmesine neden olmaktadır (Bal, 2014: 122). Böylelikle telefon iletişimden müzik dinlemeye kadar birçok imkânı sağlayan araç haline gelmesi (Byun vd., 2013: 1) ve günlük yaşamına hızlı nüfuz etmesi gibi etkiler telefon bağımlılığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır (Demirci, Orhan, Demirdaş, Akpınar ve Sert, 2014: 227). Telefon bağımlılığı internet bağımlılığından yola çıkarak telefonun aşırı ölçüde kullanılmasıyla kullanıcıların günlük yaşamlarında patolojik sonuçların ortaya çıkması veya bireylerin günlük hayat içerisinde yaşadığı korkulardan kaçmak amacıyla telefon kullanımına yönelip zorlayıcı davranışa neden olan obsesif bozukluklar olarak da tanımlanmaktadır (Hollander, 1993: 76). Telefon bağımlılığı genellikle gençlerde, ergenlerde ve yaşam kalitesi yüksek bireylerde görülürken (Thulin ve Vilhemson, 2007, Taylor ve Harper, 2003 akt. Özaşçılar, 2009), bağımlıların telefonu kullanmadıkları dönemlerde depresyon, sosyal anksiyete, uykusuzluk gibi ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklara maruz kalmaktadır (Foerster, Roser, Schoeni ve Röösli, 2015: 278). Gündelik yaşamda her geçen gün etkinliğini arttıran ve kullanıcılarından bağımlılık etkisi yaratan internet bağımlılığı ilk kez 1996 yılında Dr. Goldberg tarafından ortaya atılmıştır. Dr. Goldberg DSM-IV de yer alan karmaşıklığı göstermek için madde bağımlılığında yer alan kriterleri internet için uyarlamış ve arkadaşlarına yollamıştır (Young, 2004: 403). Böylelikle internet bağımlılığı bilimsel mecrada tartışılmaya başlanmıştır. Ancak DSM-IV de internet bağımlılığı hastalık olarak kabul edilmemiştir (Nalwa ve Anand, 2003: 653). Ancak daha sonra patolojik kumar bağımlılığı ölçütleri internet bağımlılığı uyarlanarak internet bağımlılığı ölçütlerine yer verilmiştir. Böylelikle internet bağımlılığı bilimsel alanda kabul görmüştür (Block, 2008: 306). İnternet bağımlılığı, internet kullanımından dolayı bireylerin kendilerine hâkim olma yetersizliği, davranışları gizleme, yalan, psikolojik yoksunluk gibi belirtilerle birlikte bireyler üzerinde patolojik etkiler bırakan bir davranış biçimi olarak da ifade edilmektedir (Young, 2007: 4). Bu bağımlılıkta sadece internet üzerinden bağımlı olmak değil; ayrıca internet üzerinde bireylerin kullandıkları aktivitelere de bağlı veya bağımlı olma durumu görülmektedir. İnternet bağımlılığın ayrımını yapabilmek için belirli tanı ve ölçütlere ihtiyaç duyulmaktadır. Böylelikle Young (1996: 238), patolojik kumar oynama ölçütlerini internet bağımlılığına uyarlanmış ve bu sayede “internet bağımlılığı” için ilk tanı ve ölçütler oluşturulmuştur. Bu tanı ve ölçütlerin internet bağımlılığının ortaya çıkmasında bireylerin fiziksel, toplumsal ve psikolojik özellikleri gibi birçok etken önemli rol oynamaktadır. (Ögel, 2012: 136). Ayrıca bu bağımlılık türü bireylerde sosyal, akademik, mesleki, ruhsal ve bedensel sorunların yaşanmasına da neden olmaktadır (Young, 2007: 2; Odabaşıoğlu, Gürkan, Özgür, Yasin ve Pektaş, 2007: 49)
Kaynaklar: Ayhan, B., & Köseliören, M. (2019). İnternet, online oyun ve bağımlılık. Online Journal of Technology Addiction and Cyberbullying, 6(1), 1-30.