Erken Yaşta Evlendirilmenin Yol Açtığı Fiziksel Sorunlar

Erken Yaşta Evlendirilmenin Yol Açtığı Fiziksel Sorunlar

 Erken evliliğin kız çocukları üzerindeki sonuçlarından biri de fiziksel rahatsızlıklardır. Vücutları hamilelik ve doğum stresini kaldıracak kadar olgunlaşmamış olan kız çocukları için gebelik ve doğum, hem anne hem de bebek için tehlike oluşturmaktadır (TBMM, 2010). Çocuk evliliklerinin HIV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar, rahim ağzı kanseri, sıtma, istenmeyen ve yüksek riskli gebelik, gebelikte anne ve/veya bebeğin ölümü ve doğum fistülü gibi çeşitli hastalıklar için risk faktörü olduğu ifade edilmektedir.

Çocuk yaşta evlenen kız çocukları evlendikten hemen sonra doğurganlıklarını kanıtlamaları için baskıya maruz kaldıklarından, erken evlilik çoğu zaman erken annelik anlamına gelmektedir. Ayrıca, erken yaşta evlilik kadınların daha fazla sayıda çocuk sahibi olmalarına neden olmaktadır. Erken yaşta hamilelik fiziksel açıdan pek çok problemi beraberinde getirmektedir. Hamilelikle ilgili ölümler dünyada 15-19 yaşları arasındaki kız çocuklarında önde gelen ölüm nedenidir. Bu yaş grubundaki kız çocukları hamilelikte 20-24 yaş grubundakilere göre %20 ile 200 arasında daha fazla ölüm riski taşımaktadır (UNICEF, 2001).

Evli ergenlerin enfeksiyon hızı, evli olmayan ve cinsel olarak aktif olan yaşıtlarından %50 daha fazladır (Clark, 2004; Nour, 2009 aktaran Aslan, 2019:53). Evli olan kadınlarda HIV riskinin evli olmayanlardan daha fazla olması daha sık cinsel ilişki yaşamaları, kondom kullanma oranlarının düşük olması ve genellikle kendilerinden daha yaşlı ve daha tecrübeli erkeklerle birlikte olmalarıyla açıklanmaktadır. Erken evlilik kadınların yanı sıra bebeklerinin de çeşitli sağlık sorunları yaşamalarına zemin hazırlamaktadır. Genç annelerin ölü doğum yapma riski yetişkin annelerinkinden daha fazladır. Bu durum büyük oranda annenin kötü beslenmesi ile ilişkilendirilmekte ve ergenlerin çocuk sahibi olmak ve çocuk yetiştirmek için hazır olmadığını göstermektedir. Erken yaşta doğum yapan annelerin bebeklerinin yetişkin yaşta doğum yapan annelerin bebeklerinden daha düşük doğum ağırlığına sahip olduğu ifade edilmektedir. Benzer şekilde ülkemizde yapılan bir çalışmada 14-18 yaş arası gebe olan kız çocuklarının bebeklerinin, yetişkin gebelere göre düşük doğum ağırlığına sahip olma riskinin daha yüksek olduğu belirtilmektedir (Taner, Kırmızı, İriş ve Başoğul, Ö, 2012). Düşük doğum ağırlığına sahip bebekler normal kilodaki bebeklere göre 5-30 kat daha fazla ölüm riski ile karşı karşıyadır. Anneleri 18 yaşından küçük olan bebeklerin yetersiz beslenme ve ölüm oranları da, anneleri 18 yaşından büyük olan bebeklerden daha yüksektir. Ülkemizde 14-19 yaş arası gebe olan kız çocukları ile yapılan bir çalışmada en sık görülen sorunun, erken doğum olduğu belirtilmektedir. On dört ile 19 yaş arasındaki gebelerin %21.6’sının doğum öncesi takibinin olmadığı ya da yetersiz olduğu, %36.5’inde anemi(kansızlık) görüldüğü belirtilmektedir (Yılmaz ve ark., 2005). Benzer şekilde Keskinoğlu ve ark. (2007) da ergen gebelerde aneminin yetişkin gebelerden daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir.

Kaynak:

Aslan, B. (2019). Psikoloji penceresinden erken yaşta evlendirilen kız çocukları. Türk Psikoloji Yazıları22(43), 43-55.

Taner, C. E., Kırmızı, D. A., İriş, A. ve Başoğul, Ö. (2012). Adölesan gebeliklerin sonuçları. Göztepe Tıp Dergisi, 27, 6-10.

Yılmaz, E., Yılmaz, Z. V., Karslı, M. F., Gültekin, İ. B., Seven, B., Kara, O. F. ve Küçüközkan, T. (2015). Bir eğitim ve araştırma hastanesinde doğum yapan adölesan gebelerin obstetrik ve perinatal sonuçları. Jinekoloji-Obstetrik ve Neonatoloji Tıp Dergisi, 12(6).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir