Madde kullanım bozukluğu olan ergenlerde aileyle çalışma, ergenin madde kullanımını bırakması veya tedavisinin sağlanması için büyük önem taşımaktadır. Anne babanın tedaviye katılması, müdahalenin başarısını arttıran önemli bir etkendir. Bu nedenle anne ve babanın eğitimi tedavi sırasında göz ardı edilmemelidir. Anne ve babaların bağımlılık yapan maddeler ve bağımlılık süreci hakkında bilgilendirilmesi, madde kullanan kişiyi nasıl anlayabilecekleri, arkadaşlarını ve arkadaşlarının ailelerini tanımaları, ergenlik döneminin özelliklerini bilmeleri, çatışmaları çözmeyi bilmeleri, etkili disiplin yöntemlerini öğrenmeleri, çocuklarıyla etkili iletişim sağlamaları aile eğitim programlarında yer alan konular olarak sıralanabilir. Bir başka yazara göre aile eğitiminin önemi şu şekilde vurgulanmaktadır. Bağımlılık eğilimi gösteren ve bağımlı olan gençlerin çoğu iletişim bozukluğu olan ailelerden gelmektedir. Ailenin, madde kullanımını hoş karşılayan, tehlikeli olarak algılamayan tutumları genç için madde kullanımını özendirebilecek bir risk faktörüdür. Ailenin değer yargılarının madde kullanımına karşı çıktığı ve değer ölçülerinin neler olduğunun anlatıldığı durumlarda genç birey daha bilinçli bir şekilde kendi yönünü saptayabilmektedir. Aile içinde madde bağımlısı ergenin olması ailelerle sosyal hizmet uygulamasını gerektirmektedir.
Ailelerle Sosyal Hizmet
Temel amacı aile üyelerinin gelişimsel ve duygusal gereksinimlerini yetkin bir şekilde karşılayabilmeyi öğrenebilmesi için ailelere yardımcı olan ailelerle sosyal hizmet uygulamaları bir dizi ilke çevresinde gerçekleştirilir. Değişim ya da müdahale için ailelerin güçlerini pekiştiren ailelerle sosyal hizmet, ailelerin işlevlerini etkili bir şekilde gerçekleştirebilmesi için ek bir destek sağlar ve böylece aile işlevselliğinde somut değişiklikler gerçekleştirir. Sosyal hizmet uzmanı ve aile arasındaki etkileşim süreci geliştirilmelidir. Bu bağlamda dikkate alınması gereken ilkeler şu şekilde sıralanmıştır.
1) Ailenin sosyal öyküsü alınarak aile hakkında yeterli bir anlayış geliştirebilir.
2) Ailenin üyelerinin tümüyle kabullenici, anlayışlı ve özenli bir mesleki ilişki kurulmalıdır. Aile üyelerinin her birine birey olarak saygı duyulmalıdır. Mesleki çalışmada sürekli olarak aile bireylerinin katkısı istenmeli ve sunulan katkılara değer verilmelidir. Sosyal hizmet uzmanı problemi teşhis ederek aile üyelerini suçlamamalıdır. Aksi takdirde sorumluluk, günah keçisi gibi bazı aile üyelerine yüklenerek mesleki müdahalenin etkililiği ortadan kalkacaktır. Bu noktada sosyal hizmet uzmanı, aile yapısındaki işlevselliğin probleme ne şekilde katkı verdiğine odaklanmalıdır.
Sosyal hizmet uzmanı her bir aile üyesinin haklarına saygı duyan, onları suçlamayan bir tutum geliştirerek ailenin problemlerine ilişkin olarak nasıl birlikte çaba göstereceklerine ilişkin model olur. Daha sonra ailenin bir bütün olarak problemleri konusunda sorumluluk üstlenmesine yardım edilir. Madde bağımlısı ergenlerin aileleriyle çalışan sosyal hizmet uzmanlarının rolleri şu şekilde ele alınabilir:
Mesleki ilişki sürecini başlatmak, aileyle işbirliği yapmak ve ailenin problem çözme ve baş etme kapasitesini arttırmak.
Bağımlılık süreci, bağımlılık tedavisi hakkında aileleri bilgilendirmek ve ailenin tedaviye katılımını sağlamak.
Aile üyeleri arasında kısır döngüye dönüşen iletişimlerin yerine problem çözücü yeni iletişim tarzlarının oluşmasına yardımcı olmak.
Aile üyelerinin her birinin kendi yaşamlarıyla ilgili sorumluluk üstlenmelerine ve aile içindeki bağımlı ergenin sorumluluklarını üstlenmemelerine yardımcı olmak.
Aile bireylerinin bağımlı ergen ve sistemle kurdukları, bağımlılığı besleyen sağlıksız ilişkilerinin sonlanmasına yardımcı olmak.
Aileyi ve madde bağımlısı ergeni gerektiğinde toplumsal hizmet ve kaynaklardan yararlandırmak.
Kaynaklar:
Mutlu, E. (2013). Madde bağımlılığında ailenin rolü. Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi, (2), 13-17.