Çalışma Koşullarının Çocuk İşçiler Üzerindeki Etkileri

Çalışma Koşullarının Çocuk İşçiler Üzerindeki Etkileri

Çocuk işçiliği ile ilgili literatür incelendiğinde çocuklar için tehlikeli çalışma adı altında bir tanımlamanın yapıldığı görülmektedir. Buna göre; tehlikeli çalışma, doğası ve türü gereği çocukların güvenliği, sağlığı (fiziksel ve zihinsel) ve ahlaki gelişimi üzerinde olumsuz etkiye neden olan herhangi bir aktivite veya çalışmadır. Tehlike; aşırı iş yükünden, çalışılan yerin fiziki koşullarından ve /veya çalışma süresinden ortaya çıkabilir. Çalışma koşullarında çocukların karşılaşabileceği tehlikeler; biyolojik, kimyasal, ergonomik, psikolojik ve çalışma ortamındaki tehlikeler olarak sıralanabilir. Çalışan çocukların yaşadıklarını ifade ettikleri en temel sorunlar arasında; düşük ücretli (çalışma koşullarındaki tehlikeler) ve ağır işlerde çalıştırılma (ergonomik tehlikeler), buna bağlı olarak sıklıkla yaşanan sağlık sorunlarının yanı sıra kullanılan malzemelerden rahatsızlık duyma (kimyasal tehlikeler), çalışma saatlerinin yasaların izin verdiğinin dışına çıkarak uzun süreli olması (çalışma koşullarındaki tehlikeler), aşırı sıcak ya da soğuk ortamlarda bakteri virüs ve/veya parazitlere maruz kalma (fiziksel tehlikeler), birlikte çalışılan usta, kalfa ya da diğer mesai arkadaşları ile olumsuz ilişkiler içerisinde olma (çalışma ortamındaki tehlikeler), çalışma ortamındaki suistimal ve tacizler (psikolojik tehditler) yer almaktadır.

Tehlikeli çalışma şekli gerek tarımsal gerekse kentsel işlerde görülebilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde çocuklar, çoğunlukla tarımsal işlerde çalışırlar. Kentsel alanlarda ise yoğunluk küçük ölçekli işletmelerdedir. Üretim, ticaret ve hizmet sektöründeki küçük ölçekli işletmelerin varlıklarını sürdürmesi, genellikle ucuz işgücüne dayanmakta ve bu sektörlerde ucuz işgücü yönünden çocuklar en önemli kaynağı oluşturmaktadır (Karataş, 1993: 95). Çocukların fiziksel olarak daha çabuk etkilenir olması, onların yetişkinlerden çok farklı kapasiteye ve gereksinime sahip bulunması ile yakından ilişkilidir. Çocukların erken yaşlarda ağır işlerde çalışmaları, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini etkilemektedir. Çocukların fiziksel gelişimi üzerine yapılan çalışmalarda, bu çocukların çalışmayan yaşıtlarına oranla daha sağlıksız gelişime sahip, ağırlıklarının daha az, boylarının ise daha kısa olduğu belirlenmiştir. Çalışan çocuk, yaşının gerektirdiği oyun, spor ve kültürel etkinlikler için yeterli boş zaman bulamaz. Bu durum çocuğun kişiliğini özgürce geliştirme olanağını kısıtlar. Oyun, spor ve kültürel etkinliklerin, gelişme çağındaki bir çocuğun bedensel, duygusal ve toplumsal gelişimi üzerinde etkisi büyüktür. İkizoğlu, Dölek ve Çifci 25 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Çalışan Çocuklar Projesi Raporu (2000: 25–26)’na göre ise risklerin tümü değerlendirildiğinde, çocukların %24,9’u, yetişkinlerin de %15’i bu riskler karşısında tümüyle korumasızdır. Aynı çalışmada çocukların %85,6’sı günde 7,5 saatten çok çalışmaktadır. Çocukların %86,2’sinin haftalık çalışma süresi 45 saati aşmaktadır. Çocukların gelecekte iş ile ilgili beklentilerinin dağılımına bakıldığında ise %52 si aynı işi sürdürmeyi istemekte, %30’u kendi iş yerini açmayı, %10’u başka işte çalışmayı, %3’ü okumayı sürdürmeyi istemektedir. Çocukların çalıştırılmasının çocuk üzerindeki etkileri dikkate alındığında, bu durumun son derece zararlı olduğu, çocuğun bedensel, ruhsal, duygusal ve sosyal gelişimini tehdit ettiği görülmektedir. (İkizoğlu vd., 2007: 37)

Kaynaklar:

Karataş, K. (1993) “Çocuk İşgücü Sorunu: Nedenleri, Sonuçları ve Çözüm Önerileri”, Ankara: Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Dergisi, 11(1–2–3).

İKİZOĞLU, M., DÖLEK, B. Ö., & ÇİFCİ, E. G. (2007). ÇALIŞAN ÇOCUKLARIN SORUNLARI VE GELECEĞE İLİŞKİN BEKLENTİLERİ. Toplum ve Sosyal Hizmet, 18(2), 21-36.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir