Gelişim süreci içerisinde genel zihinsel işlevlerde normal bireylere göre, önemli derecede gerilik, bunun yanında davranışlarda uyumsal yetersizlik gösterme durumudur. Zihinsel işlevlerinin önemli derecede ortalamanın altında olması; bireylerin iletişim, öz bakım, ev hayatı, sosyal beceriler, toplumsal hayata katılım, insiyatif kullanma, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceri, boş zamanı değerlendirme ve iş alanlarında sınırlılık göstermesine neden olur. Türkiye Özürlüler Araştırması (2002) sonuçlarına göre, engelli nüfusun %0.48’ini zihinsel engelliler oluşturmaktadır (Türkiye Özürlüler Araştırması 2002). Yoğun olarak 20-29 yaş grubunda görülen zihinsel özürlü nüfusun %0.58’i erkek, 0.38’i kadın olup, çoğunluğu kırsal kesimde yaşamaktadır. Zihinsel engellilerin zekâ yetenekleri, takvim yaşlarının altında olup, genellikle dikkat ve bellek sorunları, sosyal yetersizlik, olgunlaşmanın gecikmesi ve gelişim dönemlerinde duraklamalar görülmektedir. Zihinsel engelliler eğitilebilir, öğretilebilir ve ağır olarak üçe ayrılır.
Zihinsel engellilerin cinsel yaşamları ile ilgili görüşler farklıdır; birincisi engelli bireyin cinsellik ile ilgili bilgiye ihtiyacı yoktur, ikincisi ise her insan gibi engelli bireyde cinsel yaşama sahip olmalı ve yaşamalıdır. Araştırmalar hafif düzeyde zihinsel engelli bireylerin normal insanlar gibi cinsel dürtülerini kontrol edebildiğini, orta düzeyde zihinsel engelli bireylerin yardıma ihtiyaçları olduğunu, ağır düzeydeki zihinsel engelli bireylerin ise cinsel dürtülerini çok az kontrol edebildikleri psikososyalcinsel gelişimlerinin eksik olduğu şeklindedir. Cinsel sorunlar, kişinin zekâ düzeyine ve dolayısıyla eğitilebilir ve öğretilebilir durumuna göre değişik boyutlara ulaşmaktadır. Cinsel sorunların en yoğun olarak yaşandığı dönem cinsiyet kimliğinin elde edildiği gençlik dönemidir. Bu durum, zihinsel engelli olsun veya olmasın, bütün gençler için geçerlidir. Çocukluktan gençliğe dönüşüm sürecinde ahenk içinde olan çocuğun beden yapısı, hızlı bir şekilde değişmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar da, zihinsel engelli gençlerin, normal gelişim gösteren gençlerle aynı cinsel güdülere sahip olduklarını göstermiştir. Zihinsel engellilerin normal düzeninde çalışan hormonları nedeniyle cinsel aktiviteleri olmaktadır. Zihinsel engellilerde fiziksel gelişim normal olduğunda, cinsel gelişim de normal sırayı izlemektedir. Zihinsel engellilerin genelde yaşıtlarından daha fazla cinsel ilgilerinin olduğu, daha fazla cinsel içerikli davranışlar sergilediği düşünülür. Oysa zihinsel engelliler, cinsel içerikli davranışların nerede, ne zaman, hangi durumlarda uygun olup olmadığını bilemedikleri, yani cinsel içerikli davranışlarını kontrol edemedikleri için böyle algılanmaktadırlar. Zihinsel engelli çocuklarda yaşam kalitesi, yanlış yönlendirme, cinsel istismar, iş sahibi olamama, duygularını ifade edemememe ve bu nedenle yardım alamama sonucunda cinsel sapmaların daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Yapılan araştırmalara göre erkek zihinsel engelli çocukların kız çocuklarına göre cinselliğe ilgilerinin daha fazla olduğu bildirilmektedir. Engelli bireylerin psikososyal gereksinimleri kapsamında cinsellik genellikle hemşirelik girişimlerinin dışında kalmıştır.
Engellilere yönelik olan cinsel sağlığı geliştirici eğitim ve çalışmalar toplumumuzda kısıtlı düzeydedir. Ülkemizde ilk kez Kozan ve arkadaşlarının (2006-2007) yaptığı “Zorlananlar (Engelliler) için Cinsel Sağlık / Üreme Sağlığı Projesi” (ZOR-CSUS) ile, altı bölgede engelli birey ve ailelerine cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda eğitim verilerek, bahsi geçen ailelerin çocuklarının cinsel gelişimleri açısından kendilerini geliştirmeleri sağlanmıştır. Projeyi, Türkiye Engelliler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (OZEV), Bilimsel ve Teknik Araştırma Vakfı (BİTAV) ve Türkiye Aile Planlaması Derneği (TAPD) yürütmüştür. Engelli bireylerde cinsel sağlığı geliştirmeye yönelik öneriler:
- Sağlık profesyonellerine engellilerde cinsel sorunlar ve baş etme stratejilerini kapsayan hizmet içi eğitimler verilmelidir.
- Engelli bireylerin cinsel yaşamlarının göz ardı edilmemesi için topluma bu konu ile ilgili eğitimler planlanarak farkındalık oluşturulmalıdır.
- Engelli ailelerine, cinsel konuları da içeren profesyonel danışmanlık hizmetleri götürebilecek eğitimli bireyler yetiştirilmelidir.
- Engellilerin evlilik yoluyla cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için, evlenmeye aday olanların birbirleriyle tanışabilmelerini kolaylaştıran imkanlar sağlanmalı ve bununla ilgili olarak kurumsal yapılanmalara gidilmelidir.
- Engellilere yönelik aile odaklı cinsel eğitim ve politikaların belirlenebilmesi için engelli gençleri, evliliğe ve aile hayatına hazırlayacak eğitim programları geliştirilmeli ve yapılan evliliklerin uyumlu bir şekilde devam edebilmesi için aileler psiko-sosyal boyutuyla sürekli olarak desteklenmelidir.
- Zihinsel engelli bireyin engeline yönelik eğitilme ve öğrenebilme özellikleri iyi bilinmelidir. –
- Zihinsel engelli birey cinsel organına dokunmak istiyorsa, o dönemlerde dikkati başka yönlere kaydırmaya çalışılmalı, zaman zaman gözetim altında yalnız kalması ve cinsel organına dokunmasına izin verilmesi sağlanmalıdır.
- Aşırı derecede cinsel içerikli davranışlar görüldüğünde telaşlanılmaması ve engellinin suçlanmaması, cinselliği arttırıcı besinlerden kaçınılması gerektiği konusunda aile bilgilendirilmelidir.
- Engelli birey sadece cinselliğe odaklandıysa mutlaka bir uzmana başvurulması, doktor önerisiyle ilaç kullanılması önerilmelidir.
- Engelli bireylerin özgüvenini pekiştirecek (el becerileri, müzik, resim, spor vb.) aktivitelere yönlendirilmelidir.
Kaynak: Cangöl, E., Karaca, P., & Aslan, E. (2013). Engelli bireylerde cinsel sağlık. Androloji Bülteni, 53(1), 141-146.