FEMİNİST SOSYAL HİZMET UYGULAMASI VE ÖZELLİKLERİ

FEMİNİST SOSYAL HİZMET UYGULAMASI VE ÖZELLİKLERİ

Dominelli sosyal hizmetin amacı ve rolü konusunda üç yaklaşım grubundan söz etmektedir: Terapötik-yardım edici yaklaşımlar; Bakım-koruma (maintenance) yaklaşımları; Özgürleştirici yaklaşımlar.

Sosyal hizmette terapötik yaklaşımlar, danışma kuramlarına ve Carl Rogers’in çalışmalarına dayanır. Bunlardan “müracaatçıya” danışman tarafından kendini ve diğerlerini (özellikle yakın akraba ve arkadaşlarla ilişkilerini) daha iyi anlaması ve durumuyla daha etkili bir yolla başa çıkması için yardım edilmesi anlaşılır. Bu yaklaşımlar, müdahalede bireyler ve onların psikolojik işlevselliklerine odaklanır. Bakım-koruma yaklaşımında sosyal hizmet, kişilerin yaşamlarındaki sorunlarla uygun bir şekilde baş ettiklerini kabul eder. Burada sosyal hizmetin terapötik bir yardım edici rolü yoktur. Müdahaleler daha çok pragmatiktir. Kaynaklar ve olanaklar hakkında bilgi vermek başta gelir. Özgürleştirici yaklaşımlar ise sosyal adalet konusuna odaklanır ve sosyal refah sisteminde var olan eşitsizliklere meydan okur. Müracaatçılar kurban olarak değil, güçleriyle değerlendirilirler.

Müracaatçıların durumlarını kavrama, kendisiyle diğer ilişkileri arasındaki bağlantıyı kavrama, güç ilişkilerinin günlük yaşam üzerindeki etkisi üzerine çalışılır ve insanların hayatlarının kontrolünü ele alması için bilgi ve becerilere odaklanılır. Birey ve toplum düzeyinde sosyal değişme bu yaklaşımın temelidir (Dominelli, 2002: 3. Bu özgürleştirici yaklaşımlardan biri de feminist sosyal hizmettir. Feminizmin, sosyal hizmet uygulaması üzerinde iki yönlü bir etkisi olmuştur: sosyal hizmette kuramın cinsiyet ayrımına (seksist) dayalı bir süreç olarak yapılandırıldığını ortaya koymuş ve ikinci olarak feminist sosyal hizmet uygulamasının kadınlarla çalışma olarak yanlış algılanmasının önüne geçmiştir. Feminist sosyal hizmet, Barker’a göre (1999: 173) sosyal hizmette cinsiyet ayrımcılığının yol açtığı duygusal ve sosyal problemlerin üstesinden gelinmesinde bireylere ve toplumlara yardım etmek üzere geliştirilmiş, feminist bir yönelimi olan değer, beceri ve bilgi bütünlüğüdür. Dominelli ise feminist sosyal hizmeti “dünyadaki kadın deneyimini analizinde başlangıç noktası olarak ele alan, kadının toplum içindeki konumu ve kişisel durumu arasındaki ilişkilere odaklanan, spesifik ihtiyaçlarına yanıt veren, müracaatçı uzman etkileşimlerinde eşitlikçi ilişkiler yaratan ve yapısal eşitsizliklere işaret eden bir sosyal hizmet türü” olarak tanımlanmıştır. Feminizm, sosyal hizmette bir gelişmeye yol açmıştır çünkü feministler ekonomik koşulların kadınların özgürlüğü ve güçlendirilmesi için daha büyük olanaklar sağladığını ortaya koymuştur. Feminist sosyal hizmet, kadınlarla çalışırken toplumsal cinsiyeti temel referans noktası olarak ele almıştır. Feminist sosyal hizmette kadınların esenliğinin birincil olarak ele alınması, sosyal hizmet uzmanlarının kadınları sadece eş ya da anne olarak görmelerini engellemiştir (Featherstone, 2001: 3).

Kadınların özel ihtiyaçlarını bütüncül bir biçimde karşılamak, yaşamlarının karmaşık yanlarıyla baş etmelerini sağlamak feminist sosyal hizmetin bir parçasıdır. Kadınların, erkek, çocuk ve diğer kadınlarla etkileşimlerinde ihtiyaçlarına işaret eden sosyal ilişkilerin bağımsız doğasına odaklanılır. Analizindeki kadına verdiği gurur verici yerin yanı sıra fe- Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 20, Sayı 1, Nisan 2009 58 minist sosyal hizmet uzmanları kadınlara erkeğin artığı olarak bakan toplumsal cinsiyet körü kuram ve uygulamalara meydan okur (Dominelli, 2002b: 9). Dominelli (2002b: 162) feminist sosyal hizmet uygulamasını biçimlendiren ilkelerden söz etmektedir.

Bu ilkeler:

(a) Kadınların farklılıklarını tanımak;

(b) Kadınların güçlerini değerli kılmak;

(c) Farklı kadın grupları arasında farklılığın eşitsiz güç ilişkileri için bir temel olmasını önleme konusunda ayrıcalıkları ortadan kaldırmak;

(d) Yaşamlarının tüm boyutlarında kadınların kendi kararlarını verebilmede aktif olduğunu göz önünde tutmak;

(e) Birey olarak kadınların sosyal koşullar içindeki yerin belirleme ve birey ve kolektif birim arasındaki karşılıklı bağlantıyı onaylamak;

(f) Kadınlara, kendi ihtiyaç ve problemlerine buldukları çözümleri ifade edecekleri bir alan sağlamak;

(g) “kişisel olan politiktir” ilkesini uygulamanın makro, mezo ve mikro düzeylerinde kabul etmek;

(h) Bireysel güçlük ve sıkıntıları genel konular olarak yeniden tanımlamak;

(i) Kadınların ihtiyaçlarını yaşamlarının her alanında diğerleriyle etkileşimlerde bulunan diğer tüm insanlar gibi ele almak;

(j) İnsan ilişiklerinin bağımsız doğasını teşhis etmek ve bunun birey ya da grup düzeyinde neye yol açtığı ve nasıl gerçekleştiğini kavramak;

(k) Kadınların bireysel problemlerinin sosyal nedenleri olduğunu teşhis etmek ve her müdahalede bu iki düzeyi ele almak;

(l) Bireysel problemlere yönelik ortak çözümler bulmaya çalışmaktır. Bu ilkeler feminist sosyal hizmet kuram ve uygulamasının bütünleştirilmesi için bir çerçeve sunar. Feminist sosyal hizmetin içinde cinsiyetçilik karşıtı (anti-seksist) kuram ve uygulama bütünleşmiş olmalıdır.

Sosyal hizmet uygulaması sadece cinsiyetçiliğin çözümlenmesini değil, hizmet kullanıcılarının, cinsiyetçiliğin kendi problemlerinin çözümünde bir engel olduğunu ya da problemlerini desteklediğini anlamada bilinç yükseltme çalışmalarında yer almasına odaklanmalıdır. Kadınlar, erkek egemen toplumda “görünmezdir”; başarıları ve katkıları nadiren kabul edilir. Sosyal hizmet uzmanları bu tuzaktan kaçınmalı ve kadınların duygu, düşünce ve işlerini değerli kılmalıdır. Mikro düzeyde sosyal hizmet, kadınların benlik saygısını arttırmakta, makro düzeyde kadınların cinsiyetçi değersizleştirmesini kırmakta bir rol oynar. 5. Cinsiyetçilik karşıtı uygulama, egemen ayrımcı tutum, değer, uygulama ve yargılara meydan okumayı kapsar.

Feminist uygulamalar “müracaatçı”- sosyal hizmet uzmanı ilişkisinde, işyerinde, kişisel ve mesleki yaşamda eşitlikçi ilişkileri geliştirmeye çalışır. Feminist sosyal hizmet uzmanları, bir kadın müracaatçının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, bireyi sosyal olarak yapılanmış toplumsal cinsiyet baskısı ve bunun diğer baskı biçimleriyle ilişkileri içinde bir bütün olarak kavrar ve bu bağlamda kişinin refahını arttıracak hizmetleri araştırır. Feminist sosyal hizmet, toplumsal cinsiyet baskısının kadının özel durumu üzerindeki etkisini dikkate alırken, kişinin kendi kararlarını verme kapasitesi ve aktif olmasına vurgu yapar. Ayrıca kadınların ikincil konumlarını sonlandırmayı amaçlar (Dominelli, 200: 77). Cinsiyetler arasındaki ilişki politiktir çünkü eşitsiz güç ilişkileri içinde sosyal olarak inşa edilmiştir. Feministlere göre erkek ve kadın kategorileri ve özellikleri, kültürel ve sosyal yapılarla uyumludur. Benzer şekilde, şiddet ve cinsel istismar birey ya da aile patolojisi değildir, kişisel alandaki erkek gücünün zirvesidir. Feministlere göre sosyal hizmet uzmanlarının işi, problemleri patolojik ya da ailede kadınların karşılaştıkları sorunlarla açıklamak değil toplumdaki güç eşitsizlikleriyle uğraşmaktır. Feministler, analizlerinde yapısal ve bireysel düzeyleri, kişisel ve politik olanı, özel ve kamusalı bütünleştirir. Bu haliyle feminizmin sosyal hizmet kuram ve uygulamasına sosyal ilişkileri anlamakla ilgili bir katkı verdiğini belirtmek gerekir.

Kaynak: Dominelli, L. (2002), Feminist Social Work Theory and Practice, London, Palgrave.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir