Göçmenler Sığınmacılar ve Mültecilerle Sosyal Hizmet

Göçmenler Sığınmacılar ve Mültecilerle Sosyal Hizmet

Göçmenler ve sığınmacılar barınmadan işsizliğe, sosyal dışlanmadan sağlığa, kültürden eğitime kadar çok çeşitli sorunlar yaşamaktadırlar. Bu sorunlar aynı zamanda göçmen kişiyi bir suçun mağdur olma ya da bir suça karışma konularında da kırılgan hale getirmektedir. Kendi ülkelerinden giriş nedenleri iyi tespit edilirse ona göre çözüm üretmek de kolaylaşabilecektir. Bilindiği gibi 2828 Sayılı Kanunun 3. maddesinde Sosyal Hizmetler kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi, sosyal ve yoksullukların giderilmesinde ve ihtiyaçlarını karşılanmasında sosyal sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunmasını ve hayat standartlarını iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemler ve programlı hizmetler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Bir ülkeye gelen göçmenlerin yerleştirmelerinden beslenme, barınma, sağlık, eğitim ve benzeri gibi bireysel ve ailesinden her türlü sorunların çözülmesi ve bu yolla göçmenlerin yeni yerleştikleri topluma uyum sağlayabilmelerini amaçlayan sosyal çalışmaların tümüne göçmenlerle sosyal hizmet denmektedir. Öncelikle sosyal çalışmacıları göçmenleri güçlendirmeye çalışırlar. İkinci olarak sorunları olan bireylere çözüm için gerekli kaynaklar ve hizmetler arasında bağlantı kurarlar. Üçüncü olarak hizmet sundukları sistemleri müracaatçılar açısından insan onuruna uygun ve yeterli olup olmadıkları konusunda insani hizmet örgütlerini denetlerler. Dördüncü olarak da sosyal politikaların geliştirilmesi sürecine katılırlar. Sığınmacılık olgusu birbiriyle bağlantılı birçok soruna yol açmaktadır. Yaşanan süreçler bu multidisipliner bir yaklaşımı kılmaktadır. Birbiriyle bağlantılı olan bu sorunlara müdahale etme sorumluluğunu üstlenen mesleklerden biri olan sosyal hizmet bakış açısından hareket etmek zorundadır. Sığınmacı konusuna ilişkin sosyal hizmet müdahalesinde genelci uygulamaya dayandırılmaktadır. Var olan durumlar bütün yönleriyle ele alınmalı bütüncül bir bakış açısıyla problem çözme sürecine yansıtılmalıdır. Çünkü mültecilik konusunda yaşanan bütün süreçlerin birbiriyle bağlantısı bulunmaktadır. Başta barınma ve sağlık hizmetleri olmak üzere sosyal hizmetlerine ihtiyaçlara göre yapılandırılması gerekecektir. İlk olarak ihtiyaçlarının tanımı yapılmalıdır. Bunun için göç hareketlerini incelemek, kitlenin kültürel ihtiyaçlarını bilmek ve bu çerçevede hareket planını oluşturmak önemlidir. İkinci olarak travma yaşamış insanların psikolojik ihtiyaçlarının belirlenmesi ve mültecilerin dillerini konuşabilen, bu konuda çalışacak kişilerin yetiştirilmesi gerekmektedir. Üçüncü olarak legal anlamda gerekli bilgilendirmelerinin yapılması ve yerleştirme sürecinde de olabilecek sorunların altından kalkılması gerekmektedir. Bu nedenle mülteci hukuku alanında uzmanlaşmış kadrolarla beraber çalışmak önem kazanır. Son olarak bu alanda çalışacak sosyal hizmet uzmanları olası göç gönderen ülkelerin kültürel sosyal yapıları ile ilgili eğitimlere yönelmesi gerekmektedir. Mülteciler için sosyal hizmetler kendi kendilerine yetebilmek, karşılaştıkları acil sorunları çözebilme ve aynı zamanda emniyet duygusu inşa edebilme becerilerini geliştirmeye odaklanır. Sığınma deneyimi insanlar için farklı tepkilerin gösterildiği bir süreçtir. Kişilerin bu deneyime vermiş olduğu tepkiler çok sevdiği bir insanı kaybeden bir kişinin hissettikleriyle benzerlik göstermektedir. Bu hisler şok, reddetme, inanma, saldırganlık, kızgınlık, depresyon, ilginin kaybı, intihar girişimi, uyuşukluk, pazarlık, kabullenme çözüm üretme ve rehabilitasyon vb. olmaktadır (BMMYK, 1994:36).

Levienne sosyal mesleğinin sığınmacı ve mültecilere yönelik olarak mikro, mezzo ve makro olmak üzere 3 farklı düzeyde çalışabileceğini ifade etmektir. Sosyal hizmet uzmanı mikro düzeyde sosyal hizmet müdahalesinin sığınmacı ve mültecilerin katılımcı davranışlarının artırılması, müracaatların beceri kazanmaları ve kendi kendilerine yeterli olma durumunun oluşması gerektiğine odaklanmalıdır. Mezzo düzeyde grup çalışmalarının kullanılmasıyla kolektif sorunu çözme becerilerini geliştirilmesi, duygusal tepkilerin normal hale getirilmesi, etkinlik ve denetim mekanizmalarının kazanılması ve örgütsel davranışlarının gösterilmesi amacıyla sosyal hizmet müdahalesi gerçekleştirilmelidir. Makro düzeydeyse sosyal hizmet sığınmacıların ve mültecilerin ekonomik sosyal eğitim ve sağlık gibi alanlarda karşılanamayan gereksinimlerin belirlenmesi için araştırma yapmak, söz konusu müracaatlarla ilgilendiren politikaların oluşturulmasına katkıda bulunmak ve bu kişilerin yararına toplam örgütlenmesi yapmak gibi görevleri ve rolleri vardır.

Kaynak: Yücel, D., Gönültaş, B. (2017). Adli Sosyal Hizmet. Nobel Akademi Yayıncılık, Ankara.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir