5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 4. maddesi kanununun uygulanması sırasında göz önünde tutulması gereken temel ilkeleri belirtmektedir. Bu ilkelerin titizlikle uygulanması hiç kuşkusuz suça uğrayan çocuğun hukuk düzeninin temsilcisi olan devlet tarafından korunduğunu hissetmesini sağlayacağı gibi suça sürüklenen çocuğun da kendi haklarına saygı duyulduğunu görmesiyle, başkalarının haklarına saygı duyması gerektiği düşüncesinin oluşmasını sağlayacak, ona yönelik iyi bir örnek oluşturacaktır.
Hakların Korunması, Adli süreç boyunca çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması anlamını taşır. Bu ilke özellikle başkalarının haklarını ihlal etmiş olan çocuk açısından hak kavramının pekiştirilmesi yönünde somut bir adım oluşturur.
Çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi, Adli süreç boyunca atılan her adımda sakınılması ve kurulması gereken çocuk olduğu düşüncesini ifade eder.
Ayrımcılık yasağı, Adli sistem içerisinde daha çok dezavantajlı gruplar yer almakta, bu grup üyeleri daha sıklıkla önyargılı tavır ve o davranışlara uğrayabilmektedir. Ayrımcılık yasağı ilkesi çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tabi tutulmaması, çocuğun adli süreç boyunca damgalanmaması anlamını taşır.
Kararlara katılım, Çocuk ve ailesini bilgilendirilmek suretiyle karar sürecine katılımlarının sağlanması anlamına gelir. Bu ilke çocuk yargılanmasında yer alan kişilerin çocuğun karşısında değil yanında yer alıyor oldukları hissinde vermek istemektedir.
İş birliği, Çocuk yargılamasının ana amacı çocuğun rehabilite edilerek yetişkinliğe ulaşmadan önce topluma tekrar kazandırılmasıdır. Bu amaca ulaşabilmek için çocukla ilgilenen herkesin ailesinin ilgilerin kamu kurumlarını ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde çalışmaları çocuğun topluma kazanımı için her birinin kendisine düşeni diğer bilimlerle koordinasyon halinde yapması gerekmektedir.
İnsan haklarına dayalı adil etkili ve süratli bir usul izlenmesi, Gerek çocuk gerekse yetişkinin yargılanmasının temel ilkelerinden biri olan bu ilke hukuk devleti ilkesinin yargı erkine yansımasıdır.
Soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam gösterilmesi, Çocuğun bu süreçler sırasında örselenmemesi için gereken önlemlerin alınması anlamına gelmektedir. Çocuk yargılanması adli mercilerin suçtan haberdar olmaları ile başlayan ve cezanın çekilmesi ile biten statik bir süreç değil, her anında çocuğun topluma kazandırılması için uğraşılması gereken dinamik bir süreç olarak düşünülmeli ve tasarlanmalıdır.
Kararların alınmasında ve uygulanmasında çocuğun yaşına ve gelişimine uygun eğitimini ve öğretimini kişiliğini ve toplumsal sorumluluğunu geliştirmesinin desteklenmesi, Çocuk yargılanmasının ana amacını çocuğun topluma yeniden kazandırılması oluşturmaktadır. Bu amaca ulaşmanın en etkili yollarından biri de hiç kuşkusuz çocuğun kararlara katılma ve kendisi için yararlı olan hukuk kurallarının izin verdiği ölçüde seçebilmesi oluşturacaktır.
Çocuklar hakkında özgürlük kısıtlayıcı tedbirlerle hapis cezasına benzer en son çare olarak başvurulması özellikle ilk defa ve minör suç işlemiş çocuklara uygulanacak erteleme hükmün açıklanmasının geriye bırakılması, adli para cezası ve diğer seçenek yaptırımların toplumsallaşma sürecinde olan çocuğun toplumdan izole edilerek suç öğrenebileceği bir yay konmasından daha etkin olacağı kesindir.
Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare olarak görülmesi kararların verilmesini ve uygulanmasında toplumsal sorumluluğunun paylaşılmasının sağlanması hapishane olmasa bile çocuğun ailesinden ayrı tutularak eğitilmesi, içinde bulunduğu sosyal çevreden koparılmasına çocuğun yüksek yararı göz önüne alınarak karar verilmelidir.
Çocukların bakılıp güzel gözetildiği tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda yetişkinlerden ayrı tutulmaları, Çocukların istismara uğramaları ve yetişkinlerden suç öğrenmemeleri için alınması gereken bir önlemdir.
Çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde yargılama ve kararlarını yerine getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemler alınması, çocuğun toplum tarafından damgalanmasını önüne geçmek ve yaptırım sonrada çocuğun toplum tarafından dışlanmasını engellemek amacıyla çocuk adalet sisteminin ruhuna daha uygun olacaktır.