ETKİLİ EBEVEYNLİK VE ANNE-BABA TUTUMLARI

ETKİLİ EBEVEYNLİK VE ANNE-BABA TUTUMLARI

Etkili ebeveynler tüm partnerlerin iş birliği içerisinde hareket ettiği, çocuklarının bakımı ve yetiştirilmesinde eşit sorumluluk aldığı bireyler olarak nitelendirilebilir. Bu ebeveynler çocuklarının bakımı konusundaki iş bölümünü, günlük çalışma tempolarını ve sorumluluklarını göz önüne alarak beraberce kararlaştırırlar, tek bir ebeveynin üzerine yüklenmekten özenle kaçınırlar. Çocuklarının bakımı, eğitimi, gelişimi gibi konularda bilgilerini arttırmaya çalışırlar. Çocuklarını can kulağı ile etkili bir şekilde dinler ve sadece söylediklerini değil söylemediklerini de duyabilmeye, hissettiklerini anlamaya çalışırlar. Çocuklarını oldukları gibi kabul ederler. Yeteneklerinin ve gelişimlerinin üstünde beklentiler içine girerek çocuklarının öz güvenlerini zedelemezler. Çocuklarının hatalarını anlayışla kabul eder, hataları bir öğrenme fırsatı olarak görürler. Her koşulda sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü ve şefkat dolu yaklaşımlarını kaybetmemeye gayret ederler. Her türlü hareketleriyle çocuklarına örnek olduklarını bilirler ve bunu göz önünde bulundurarak hareket ederler. Çocuklarının esas potansiyellerine ulaşabilmeleri için onları desteklerler. Çocuklarının kendilerini değerli ve yeterli hissetmelerini sağlamaya çalışırlar. Bunun için asla gereksiz beklentilere girmezler, çocuklarının öz güvenlerini düşürücü söz ve hareketlerden kaçınırlar.

Ebeveynler çocuk eğitiminde farklı tutumlar seyrederler. Çocuklar için bu tutum özel bir anlam taşımaktadır. Şimdi gelin bu tutumları inceleyelim.

OLUMLU ANNE-BABA TUTUMLARI

Olumlu anne baba tutumları içerisinde Duyarlı, Ulaşılabilir ve Kabul Eden Anne-Baba, Destekleyen, İşbirlikçi Anne Baba olarak sınıflandırılabilir.  Bu ailelerde kurallar vardır. Bu kurallar az-öz ve mantıklıdır ve neden kural konulduğu ve uyulup-uyulmaması durumunda neler olacağı çocuğa açıklanır. Ödül ve ceza vardır, ancak fiziksel güç kullanımı yoktur. Demokrat anne-baba çocuklarını bağımsız ve sosyal davranışlar göstermesi konusunda cesaretlendirirler. Demokrat anne-babanın çocuklarının bağımsız, özgüvene sahip, öz denetimli, girişken, araştırıcı ve kendilerinden hoşnut oldukları söylenebilir. Anne-baba tutumları arasında en sağlıklı olan bu tutumda çocuklara hoşgörülü, güven verici ve destekleyici yaklaşım benimsenir. Bu tutuma sahip anne babalar, çocuklarına sıcak davranır ve koşulsuz saygı ve sevgi gösterirler. Çocukların her durumda düşüncelerini belirtmelerini ve paylaşmalarını desteklerler. Anne babaların davranışları, birbiriyle tutarlı ve kararlıdır. Demokratik tutuma sahip anne babalar her çocuğun kendine özgü bir gelişim kapasitesi olduğunu bilir ve ona uygun davranırlar. Çocuklarından gelişimlerine uygun düzeyde olgun davranmalarını beklerler. Aileler çocukları ile ortak etkinliklerde bulunurlar ve onlara sorumluluk verirler; gerekli durumlarda desteklerler. Demokratik ailelerde özerk davranışların desteklenmesine dikkat edilir. Çocuğun kendini ifade etmesine ve özdenetim kazanmasına katkı sağlayacak ortamlar sunulur. Demokratik tutuma sahip ailelerin çocukları: sosyal ve duygusal anlamda daha yeterli, diğer bireylerle daha çok iş birliği içerisinde, kendine güvenen, uyumlu, yaratıcı, bağımsız, sorumluluk sahibi, insanlara güvenebilen ve sevilen bireyler olarak yetişirler. Bu anne baba stili ortamda çocuğun özerkliğine saygı duyar. İstek ve beklentilerini açık ve net bir şekilde dile getirir. Çocuk tehditle karşı kaşıya kalmayacağını ve aşağılanmayacağını bilir

OLUMSUZ (KUSURLU) ANNE-BABA TUTUMLARI

İlgisiz Anne-Baba, Reddeden ve İhmal Eden Anne-Baba, Baskıcı ve Otoriter Anne Baba Mükemmelliyetçi Ebeveyn, olarak sıralanabilir. Kendi istek ve arzuları ön plandadır.  Çocuğa karşı kayıtsız olabilirler.  Ortak etkinliklerde bulunmazlar. İlgisiz anne-babalar çocuğun isteklerine karşı herhangi bir sınırlama getirmezler ve onun istek ve gereksinimlere karşı kayıtsız davranırlar. Çocukların önemsemezler ve onların ihtiyaçlarını görmezden gelirler. Bu ailelerde yetişen çocuklar: zamanla olumsuz davranışlar göstermeye başlarlar. Dikkat çekmeye ve çevreye varlığını ispatlamaya çalışır. Saldırgan, iletişim sorunları yaşayan ve özgüveni düşük bireyler olabilirler. Reddeden ve İhmal Eden Anne Baba ise kendi sosyal yaşamını çocuğunkinden daha üstün görür. Çocuğa ihtiyacı olan sevgi ve şefkati göstermekten kaçınır. Çocuk üzerinde baskı kurar. Çocuğa karşı tensel temas kurmazlar. Baskıcı Otoriter Ebeveyn ise çocuğun davranışını değiştirmek için onu aşağılama yolunu seçer. Disiplin aracı olarak cezayı tercih ederler. Despot (diktatör) ebeveynler ise asla çocuklarının görüşlerini almazlar, oldukça katı kurallar koyarlar ve fiziksel cezaya sıklıkla başvururlar. Despot anne-babanın çocuklarının endişeli, çekingen, sorumluluk almaktan kaçınan, otokontrolü kazanamamış bireyler olması söz konusudur.  Bu tutumu benimseyen anne babalar, aşırı kontrollüdür. Etkileşimlerinde daha az sıcak ilişkiler kurarlar. Çocuğun gelişim düzeyini ve isteklerini dikkate almadan, ondan kendilerinin uygun gördüğü gibi davranmalarını isterler. Kurallar katı bir şekilde uygulanır ve itaate önem verilir. Ailenin istediği davranışlar yerine getirilmediğinde çocuk cezalandırılır. Otoriter tutuma sahip ailelerin çocukları daha bağımlı ve daha zayıf ilişkilere sahip olabilirler. Bu tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar daha itaatkar ve saldırgan olma eğilimindedirler. Bu ailelerde yetişen bireylerde, tedirginlik, stres, kararsızlık ve özgüven eksikliği görülebilir. Mükemmeliyetçi Ebeveynler ise çocuğu genelde olduğu gibi kabul etmezler. Çocuklarının genelde cesaretini kırarlar. Bu tutuma sahip anne babalar, yaşantıları boyunca ulaşamadıkları amaçlara kendi çocuklarının potansiyellerine bakmadan ulaşmalarını beklerler. Çocuklarından beklentileri yüksektir ve çocuklarının hata yapmalarını kabullenemezler. Bu ailelerde yetişen çocuklar: bu ağır beklentiler altında ezilerek, sağlıklı bir kişilik geliştiremeyebilirler. hep başarıya  yönelik çabalarlar ve istedikleri seviyeye ulaşamadıklarında hayal kırıklığı yaşarlar, çoğu zaman beceriksiz hissederler. Kendinin değersiz ve başarısız olduğunu düşünür. Aşırı koruyucu ebeveyn ise çocuğun öz bakım becerilerini kendi kendilerine yapmalarına engel olurlar.  Bu tür anne-babalar her an çocuğunun başına bir şey gelecekmiş gibi onu takip ederler. Çocuğun kendi ayakları üzerinde durabilmesi için gelişimine uygun deneyimler yaşamasına izin vermezler. Bu tür çocukların bağımlı, kararsız, teşebbüste bulunmakta zorlanan, sosyal etkileşimde bulunmaktan korkan, kaygılı bireyler olması beklenebilir.  Aşırı hoşgörülü ve şımartan ebeveynler ise çocuklarının her dediğini yaparlar. Kural koymazlar, çocuğu ve çevresini kontrol etmezler. Bu tür çocuklar kuralların olduğu sosyal yaşamda uyum güçlükleri yaşarlar ve davranış bozukluğu gösterirler. Her istediklerinin olmasını isterler, istedikleri olmayınca büyük yıkıma uğrarlar. Aşırı İzin Verici Tutuma Sahip Olan Aileler ise çocuklarının isteklerini mantıklı olmasa bile yerine getirirler ve anne babaların isteklerinden çok çocuğun istekleri ön plana çıkar. Çocuğa herhangi bir sınır konulmaz ve sınırsız özgür olabilecekleri bir ortam yaratılır. Çocuğun hatalı davranışları hoşgörü ile karşılanır ve kabul görür. Çocuk, ailede söz sahibi kişi konumundadır. İzin verici tutumu benimseyen ailelerde nadiren disiplin uygulanır. Tutarsız ve kararsız ebeveynler ise genelde kural koyarla  ancak çocuk bu kurallara uymak istemediğinde hemen karar değiştirirler. Eşler arasında çocuk yetiştirme tarzı konusunda tam bir uyum ve anlayış birliği yoktur. Birinin “doğru” dediğine diğeri “yanlış”, birinin “yap” dediğine diğeri “yapma” diyebilir. Bu durum çocuğun düşünce, tutum ve davranışlarında tutarsızlık ve kararsızlıklar yaşamasına, iyiyi-kötüyü, doğruyu-yanlışı ayırt edememesine neden olabilir. Bu tutuma sahip aileler, aşırı hoşgörülü davranış ile otoriter tutum arasında gidip gelirler. Çocuğun yaşadığı toplum içinde onaylanan ve onaylanmayan davranışları öğrenmesi gerekir. Tutarsız tutumu benimseyen ailelerde onaylanan davranışın ne olduğu çocuk tarafından anlaşılmadığı için sorun yaşanır. Tutarsız tutumu benimseyen ailelerde aynı çocuk için ebeveynlerden birinin doğru bulduğu davranışı diğeri yanlış olarak değerlendirmektedir. Bu tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar: karar vermekte zorlanan diğer insanlara güven duyamayan, dengesiz, tutarsız, aşırı isyankâr ya da boyun eğici bireyler olarak yetişebilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir