Bu rapor sosyal hizmet uygulaması dersi kapsamında öğrenciler tarafından hazırlanmış olup ideal sosyal inceleme raporunun nasıl olmasına dair bir iddia taşımamaktadır. Raporda yer alan bilgi ve olaylar öğrenci tarafından doldurulmuştur.
Muhammet KIR tarafından sitede yayınlatılmıştır.
Rapor tarihi: 20.11.2020* kurumlar ve yasal mevzuat değişiklik gösterebilir.
- Sorunun tanımı ve sorun alanına ilişkin tanım
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre göç, ‘bireylerin ya da gurupların sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal nedenlerden dolayı yaşamları sürdürdükleri yerden hayatlarının tamamını ya da bir kısmını geçirmek üzere başka yere yerleşmek koşuluyla yer değiştirmeleri’ demektir.[1] Göçün literatürde göç ediliş amaçlarına göre göçmen, mülteci ve sığınmacı gibi çeşitli tanımları mevcuttur. Tüm bunlar farklı şekillerde birer sorun olarak karşımıza çıkmakta ve sosyal hizmeti ilgilendiren konular olmaktadır.
Göçmen; maddi ve sosyal açıdan ailelerinin ve kendilerinin durumunu iyileştirmek için başka bir ülkeye veya bölgeye göç eden kişilerdir. Burada temel sorun ekonomik sebeplerden doğar.
Sığınmacı, mülteci olarak uluslararası koruma arayan ancak statüleri henüz resmi olarak tanınmamış kişilere denir.
Mülteci ise Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesinin YUKK md. 61 hükmünde, “Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da yararlanmak istemeyen yabancılar ile bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya dönmek istemeyen vatansızlar” olarak tanımlanır.
Bu raporda öncelikle, bu kişilere göç ediş amaçları nedeniyle atfedilen statülerinden (mülteci, sığınmacı, göçmen -yasa dışı göçmen gibi) ziyade , öncelikle bir ‘birey’ olarak bakılmasını ve bunun da sosyal hizmetin bir gerekliliği olduğunu vurgularım.
- Sorun alanı ile ilgili mevzuat (Yasalar, Yönetmelikler vb.)
Ulusal:
– ‘2510 Sayılı İskân Yasası (1934)
– 5682 Sayılı Pasaport Yasası (1950)
– 5683 Sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun (1950)
– 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1982)
– Türkiye’ye İltica Eden veya Başka Bir Ülkeye İltica Etmek Üzere Türkiye’den İkamet Talep Eden Münferit Yabancılar ile Topluca Sığınma Amacıyla Sınırlarımıza Gelen Yabancılara ve Olabilecek Nüfus Hareketlerine Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (1994)
– 4817 Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun (2003)
– 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu (2009)
– 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (2013)’ .
Uluslararası:
– ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (1948)
– Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (1950)
– Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme (1954)
– Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Sözleşme (1951)
– Vatansızlığın Azaltılmasına İlişkin Sözleşme (1961)
– Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1967 Protokolü (1967)
– Göçmen İşçinin Hukuki Statüsü Hakkında Avrupa Sözleşmesi (1979)
– Çocuk Hakları Sözleşmesi (1989)
– Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme (2004)
– AB ve Türkiye Arasında Geri Kabul Anlaşması (2014)’.
Konu hakkındaki kanun, yönetmelik ve uluslararası belgelerin büyük çoğunluğu yukarıdaki gibidir.[2] Ülkemiz, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan ve üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyaya sahip olması nedeniyle göç hareketlerinin de merkezi haline gelmiştir. Bu göçlerin sosyal açıdan en dramatik olanı ise düzensiz göçler (yani ülkemize yasa dışı yollarla gelip yasa dışı olarak kalmak, ya da ülkemizi kullanarak yine yasa dışı yollarla Avrupa ya da diğer gelişmiş devletlere geçmeye çalışmak) dir. Bu göçler, bazen sınırı geçmek için denizlerde hayat mücadelesi veren ailelerin yaşantılarını da gözler önüne sermektedir. Henüz daha Aylan Bebeğin bile anısı tazeyken her gecen gün yeni bir aile dramı bu göçler sonucunda ortaya çıkmaktadır. Türkiye Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2020 Ekim ayı istatiğine göre düzensiz göçmen sayısı 103.992’ dir. Yine savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli vatandaşların sayısı Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR, 2020) raporuna göre ise 3.6 milyondur. Tüm bunların dışında kayıt dişi kalan binlerce göçmen ve sığınmacı da mevcuttur. İşte tüm bu insanların göç esnasında ya da göç sonunda ihtiyaç duydukları temel ihtiyaçları gerçekleştirmek ve daha iyi şartlarda bir hayat standartlarına ulaşmaları için yukarıda belirtilen ulusal ve uluslararası mevzuatlar yol gösterici olacak ve bu sayede sosyal hizmetin amacına ulaşması sağlanacaktır.
- Sorun alanı ile ilgili kurumsal yapı (Örgüt Yapısı)
Ülkemizde İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü , AFAD , Sağlık Bakanlığına bağlı Göçmen Sağlık Merkezleri , Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türk Kızılay Göç ve Mülteci Hizmetleri Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler ajansları ve örgütleri (UNHCR,IOM vb.) gibi kurum ve kuruluşlar ile Mülteci Destek Derneği, Mülteciler ve Sığınmacılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Yurttaşlık Derneği, Mülteci Dayanışma Derneği, Mülteci Entegrasyon ve Destek Derneği, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Derneği gibi birçok dernek ülkemize göç yoluyla gelen insanlara hizmet etmekte ve onların hayat koşullarını iyileştirmek için plan ve projeler hazırlamaktadır.
- Başvuru Sahiplerinin Özellikleri
Sosyal hizmet gereksinimi olan göçmenlere baktığımızda;
Ekonomik açıdan yetersiz, sağlık sorunları olan, temel yaşam gıdalarına gereksinim duyan, eğitimsel faaliyetlerini gidermede ve çevrelerine uyum sağlamada zorluk çeken aile ve bireyler olduğunu görmekteyiz. Ailenin geçimini sağlayan babanın işsiz olduğunu ya da iş bulmada zorluk çektiğini, buna ülkedeki onlar için uygulanan ucuz iş gücünün de (bazı kesimlerin onların her turlu ücrete katlanacağı beklentisinden ucuz ücrette isçi çalıştırması) eklendiğini, çocuğun (ya da çocukların) küçük yaşta çalışmaya başladığını ve gereken eğitimi alamadığını, annelerin ise gelinen noktada epey zorlandığını ve ruhsal yönden yıpranmış olduğunu görürüz. Bu insanların en belirgin özellikleri ise dil konusunda sıkıntı çekmeleridir. Türkçe bilmemelerinden kaynaklanan sorun, onları diğer ihtiyaçlarına rahat ulaşmalarına da engellemiştir. Aileler, (özellikle Suriye örneğine bakarsak) iç savaş, şiddet vb. nedenlerinden dolayı parçalanmış ailelerden oluşmaktadır.
- Sorunlar ve bu sorunların sosyal hizmet mesleği ile ilişkisi
Son yıllarda özellikle sınır ve komşu bölgelerimizde yaşanan savaşlar nedeniyle baskı ve şiddete maruz kalan aileler ülkemize sığınmak için göç etmişlerdir. Bu göçler, ekonomik, sosyal, kültürel vb. alanda birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Göç edenlerin en çok karşılaştıkları sorunlardan bahsedersek;
A-Barınma
Göç edenlerin en temel ihtiyaç duyduğu şey şüphesiz ki barınacakları bir evdir. Ancak bu hiç de kolay olmamaktadır. Bu kişiler bazen ekonomik yetersizlik bazen de ev sahiplerinin göçmen olarak gelenlere güvenmemeleri sebebi ile kiralık ev bulma konusunda sorunlar yaşamaktadırlar.
B-Sağlık
İlaç alamama, klinik destek eksikliği, sgk sisteminden kaynaklı sorunlar, tedavi edilmelerinde göçmenler için büyük sorun haline gelmiştir. Ayrıca göç eden ailelere baktığımızda kimi babasını kimi eşini kimileri ise çocuğunu geride bırakıp gelmişlerdir. Bu durum ise psikolojik olarak göçmenlerde derin yaralar bırakmıştır.
C-Eğitim
Aileleriyle birlikte göç eden çocuklar, yepyeni bir hayatla yüzleşmek zorunda kalmışlardır. Geride okullarını, arkadaşlarını bırakıp gelen çocuklar, Türkiye’nin eğitim sistemine alışmakta zorlanmaktadır. Ayrıca küçük yaşta çalıştırılmaları ya da evlendirilmeleri eğitimden mahrum kalmalarına neden olan diğer sorunlardır.
E-Kültürel
Vatanlarından ayrı bir kültürde yaşamanın zorluğunu en çok da çocuklar hissetmektedir. Bu durum onları dış çevreden soyut kalmalarına, okulda veya yakın çevredeki arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kuramamalarına, onların dışlanmalarına neden olmaktadır.
F-Beslenme
Maddi açıdan yetersiz olan bu aileler, gerekli besin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Bu durum ise bazen ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarmaktadır.
Göç olgusunun göç eden bireylerin psikolojik yapısı üzerinde bazı olumsuz etkilere sahip olduğunu söylemek mümkündür. Bu olumsuz etkiler temel olarak birkaç madde halinde aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Buna göre;
- Korku ve Kaygı
- Uyum Sorunu
- Aitlik Sorunu
- Yabancılık Duygusu
- Boşluk Hissi
- Kişilik-Kimlik Sorunu
- Aşağılanmışlık Duygusu
- Kuşkuculuk
- Suçluluk Duygusu
- Güvensizlik Duygusu
- Ötekileşme Sorunu
- Şizofreni ve benzeri Psikozlar
- Stres ve Depresyon [3]
Sosyal hizmet , insan hakları ,sosyal adalet ve sosyal refah gibi önemli değerlerin gerçekleşmesini amaçlar .Bunu yaparken toplumdaki dezavantajlı grupları ve kişileri merkezine alır. Ülkemizdeki göçmenler de bu dezavantajlı gruplardan biridir. Sosyal hizmet, insanların sorunlarına bir bütün olarak bakmayı ve onların hayat standartlarını geliştirmeyi sağlar. Aynı şekilde onların sorunlarına da bir bütün olarak bakarak sosyal hizmet, temel işlevlerini gerçekleştirmiş olmaktadır.
- Sorunların Giderilme derecesi ve karşılaşılan güçlükler
Ülkemiz, son yıllarda başta Suriye olmak üzere Irak, Afganistan, İran, Pakistan gibi ülkelerden göç eden vatandaşlara ev sahipliği yapmaktadır. Herhangi bir mağduriyet yaşamamaları açısından gerek kamu kurumlarımız gerekse özel ya da sivil toplum kuruluşları aracılığı ile her alanda hizmetlere devam edilmektedir. Bazı çalışmalardan bahsedecek olursak:
- Göç İdaresi Genel Müdürlüğü :Göç Yönetiminde Ulusal Kamu Sağlığı Standartlarının Geliştirilmesi projesi (Türkiye’ye yönelik göçle ilişkili kamu sağlığı riskleri araştırılmış, Türkiye ve AB mevzuatları ve uygulamalarını karşılaştıran boşluk analizi çalışması yapılmış, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında kurumlar arası işbirliğini desteklemeye yönelik çalışmalar yapılmış, göçle ilgili sağlık risklerinin önlenmesi ve bunlara etkili bir şekilde yanıt verilebilmesi için göç ve sağlık görevlilerinin kapasiteleri güçlendirilmiştir.),Türkiye’nin Düzensiz Göçle İlgili Strateji ve Eylem Planının Geliştirilmesi Çalışmalarının Desteklenmesi Projesi( Türkiye’nin düzensiz göç konusunda karşılaştığı zorlukları aşmasında kanıta dayalı kapsamlı politikaların tasarlanması ve uygulanması ile ilgili çalışmalara destek verilmiştir. Düzensiz göçle mücadele için kapsamlı bir strateji belirlemek ve bu stratejiyle daha geniş göç yönetimi çerçevesine dayanan sürdürülebilir ve insan hakları perspektifli bir Ulusal Eylem Planı oluşturulmuştur.),Kabul ve Geri Gönderme Merkezlerinin Tesisi, Türkiye’deki Uydu Kentlerde Yaşayan Sığınmacıların Sosyo-Ekonomik Profili (Proje, Kabul ve Geri Gönderme Merkezlerinin tefrişatını içermiştir.),Türkiye’deki Afganistan Uyruklu Uluslararası Koruma Başvuru ve Statü Sahipleri Üzerine Bir Analiz: Türkiye’ye Geliş Sebepleri, Türkiye’de Kalışları, Gelecek Planları ve Amaçları (Proje ile Türkiye’deki Afganların (düzenli, düzensiz göçmen, uluslararası koruma başvuru ve statü sahibi) kapsamlı ve detaylı profili çıkarılmış, Türkiye’ye geliş-kalış sebepleri, Türkiye’deki yaşam koşulları ve gelecek planlarına dair bir rapor hazırlanmıştır.),Kamp Dışı Suriyelilerin Kayıt Altına Alınması Kapasitesinin Arttırılması(Proje ile kamp dışı Suriyelilerin kayıt altına alınabilmesi için acil durum ekibinin kurulmuş ve mobil servis hizmeti (Van) temin edilmiştir.) ,İnsan Ticareti Mağdurlarının Korunması (Mağdur tespiti ve korunmasıyla ilgili farkındalığın artırılmış, Ulusal Yönlendirme Mekanizması ve 157 yardım hattı güçlendirilmiş, insan ticareti alanında stratejiler geliştirmek için istatistikler ve bilgi toplanması amacıyla oluşturulacak yazılıma teknik destek sağlanmıştır.) [4] gibi milli bütçe, ikili iş birliği ve AB aracılığı ile oluşan tamamlanmış projeler.
- Göçmen Sağlığı Merkezi: Ülkemizdeki Suriyelilere koruyucu sağlık hizmetleriyle temel sağlık hizmetlerini daha etkin ve verimli bir şekilde sunabilmek, dil ve kültür bariyerinden kaynaklanan sorunları aşabilmek, sağlık hizmetlerine erişimi artırabilmek için bu kişilerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde, ilçenin toplum sağlığı merkezi bağlı birimi olarak göçmen sağlığı merkezleri (GSM) oluşturulmaktadır. GSM’ler, ülkemizdeki aile hekimliği uygulamasına benzer şekilde, ortalama her 4.000 kişiye hizmet verecek bir hekim ile bir yardımcı sağlık personelinden oluşan göçmen sağlığı birimlerini (GSB) ihtiva etmekte, aile hekimliği için tanımlanan fiziki ve teknik standartları taşımaktadır.[5]
- Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı olan bu kurum ile Türkiye’deki yabancıların sosyal güvenlik, çalışma izinleri gibi ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Örneğin yeni düzenleme sonrası ‘ALO 170’ ile yabancı çalışma izni iş ve işlemleri için altı (6)’ya tuşlamak suretiyle konu ile ilgili uzman çağrı merkezi çalışanlarına bağlanarak yabancıların çalışma izinleri ile ilgili is ve işlemler hakkında bilgi alınabilecektir. [6] Yine geçici koruma altındaki Suriyeliler için ‘istihdam desteği projesi’, yabancılara yönelik ‘sosyal uyum yardımı programı ’gibi çalışmalar da devam etmektedir.
Sorunların çözümünde karşılaşılan güçlüklerden bahsedecek olursak :
Ülkemizde sığınmacı ,göçmen ya da mülteci statüsü adi altında yasayan bireylerin sorunları ile alakalı yapılan hizmetlerden yukarıda bahsedilmiştir. Bunun yani sıra ,ülkemize yaşanan göç dalgasının sürekli olarak artması, sınırlarımızda yaşanan iç savaşın durmaması ,yasal mevzuatlarımızdaki bazı boşluk ya da eksikliklerden kaynaklı sorunlar, göçmenlerin dil konusundaki sorunları ve eğitim sistemine tam olarak müdahil olamamaları, yoksulluk ve ucuz is gücünün artması, artan sağlık sorunları ve tedavi hizmetlerine herkesin rahat ulaşamaması, göçmenlerin yoğun olarak yasadığı yerde yerel halk tarafından baskı uygulanması veya dışlanması, çarpık kentleşmenin çözülememesi gibi sorunlar sosyal hizmetin en çok karşılaştığı güçlüklerdendir.
KAYNAKÇA
1- Sağır, Hebun, Türkiye’ye Göç Eden Göçmenlerin ve Mültecilerin Aile Yapısındaki Değişimleri, https://www.sosyalhizmetuzmani.org/turkiyeye_goceden_gocmenler.htm, ( E.T.: 13.11.2020)
2- Aydın, Cuneyd, ‘Göçmenlerin Karşılaştıkları Ve Neden Oldukları Bazı Psikolojik Sorunlar Ve Çözüm Önerileri Üzerine Bir Analiz’, 2. Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimler Bilimsel Araştırmalar Kongresi Bildiri Kitabı, İstanbul, (IBAD-2017), 20-23 Nisan 2017, s. 308-310
3- Akbaş,Emrah vd., ‘Göç ve Sosyal Hizmet’,
http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/gocvesoshiz.pdf, (E.T. :17.11.2020)
4- Türkiye Göç İdaresi Genel Müdürlüğü resmi internet web sitesi, https://www.goc.gov.tr/duzensiz-goc-istatistikler (E.T. :17.11.2020)
5-Birlesmis Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği -UNHCR Turkey resmi web sitesi, https://www.unhcr.org/tr/unhcr-turkiye-istatistikleri , (E.T. :18.11.2020)
6– Türkiye Göç İdaresi Genel Müdürlüğü resmi internet web sitesi, https://www.goc.gov.tr/goc-projeleri56
(ET:19.2020)
7- Göç Sağlığı Dairesi Başkanlığı , ‘Göçmen Sağlığı Merkezi’,https://hsgm.sağlık.gov.tr/tr/gocmen-sağlığı-merkezleri.html, (ET:19.11.2020)
8- Aile ,Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü, https://ailevecalisma.gov.tr/uigm’ (ET:19.11.2020) 9- Türk Kızılay , ‘Göç ve Mülteci Hizmetleri ’, https://www.kizilay.org.tr/neler-yapiyoruz/goc-ve-multeci-hizmetleri ,(ET:19.11.2020)
[1] Sağır, Hebun,Türkiye’ye Göç Eden Göçmenlerin ve Mültecilerin Aile Yapısındaki Değişimleri, https://www.sosyalhizmetuzmani.org/turkiyeye_goceden_gocmenler.htm,(13.11.2020)
[2] Akbaş, Emrah vd., ‘’Göç ve Sosyal Hizmet’’, http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/gocvesoshiz.pdf, (E.T.:17.11.2020)
[3] Aydın,Cuneyd , ‘GÖÇMENLERİN KARŞILAŞTIKLARI VE NEDEN OLDUKLARI BAZI PSİKOLOJİK SORUNLAR VE
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÜZERİNE BİR ANALİZ’ , 2017
[4] https://www.goc.gov.tr/goc-projeleri56 (ET:19.11.2020)
[5]‘Göçmen Sağlığı Merkezi’,https://hsgm.sağlık.gov.tr/tr/gocmen-sağlığı-merkezleri.html, (ET:19.11.2020)
[6] Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü, ‘ https://ailevecalisma.gov.tr/uigm’ (ET:19.11.2020)
[7] , ‘Göç ve Mülteci Hizmetleri ’, https://www.kizilay.org.tr/neler-yapiyoruz/goc-ve-multeci-hizmetleri ,(ET:19.11.2020)