ÇOCUK

Çocuk toplumlar için vazgeçilemeyen bir varlıktır. Aile de çocuğun sağlıklı gelişimi için vazgeçilemeyen bir sosyal kurumdur. Aile, çocuğun gerek kişiliğinin gelişiminde, gerekse ruh ve beden sağlığı açısından oldukça önemlidir. Çocuğun sağlıklı aile ilişkilerinin içinde gelişmesi çocuğun özellikle duygusal ve sosyal yönden gelişimine katkı verir. Toplumun en küçük yapı taşı olarak kabul edilen aile ve aile içerisinde çocuk, toplumların gelişimi ve sürekliliği için önem arz etmekle birlikte çocukların kendileri ve çevreleriyle barış içerisinde, etkin ve refah şartları altında yaşaması gerektiği genel kabul görmektedir.

Çocukların bakılmaya, sevilmeye ve korunmaya olan ihtiyacı, çocukların ailelerinden başlayarak akran grubu, eğitim ortamı, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve kamu gibi birbiri içerisine giren çeşitli mezzo ve makro sistemlerin oluşturduğu; bireylerin sorunlarla karşılaşmalarını önleyen sosyal destek ağı tarafından karşılanmak durumundadır . Çocukların diğer bireylerle, toplumla ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen ve bu ilişkileri düzenlerken çocuğun “çocuk” olduğu bilinciyle düzenlenen ve kamu tarafından genel kabul gören hukuk kurallarının varlığı ve çocuğun nasıl görüldüğü sosyal refah sistemi bakımından önemlidir.

Çocukluk Dönemleri Nelerdir?

  • Bebeklik Dönemi
  • İlk Çocukluk ya da Okul Öncesi Dönem;
  • Orta Çocukluk ya da Okul Dönemi;
  • Ergenlik

Çocukluk döneminde birçok davranışın, becerinin ve özelliğin kazanıldığı gerçeği herkes tarafından kabul görmektedir. İnsanın geriye kalan hayat dönemleriyle kıyaslandığında, çocukluk döneminin çok önemli bir safha olduğu görülmektedir. Çocuklukta kazanılan başarılı sosyalleşme, gelecekte sağlıklı ve huzurlu bir toplumun var olmasına imkân tanıyacaktır. Bunun yanı sıra başarılı sosyalleşmeye eşlik edecek sağlıklı bir akademik yaşam, olumlu anne-baba modelleri gibi temel süreçler başarılı bir biçimde gerçekleşmez ise çocuk bireysel ve sosyal risklere karşı açık hale gelmektedir. Bu risklerin yol açtığı sorunlar değerlendirildiğinde, genellikle temelini aileden alan, fiziksel, duygusal ve sözel şiddete maruz kalma, çocuğun suça itilmesiyle birlikte ceza adaleti sistemi içerisine girmesi, çocuğun ticari amaçlarla kullanılması gibi sorunlar göze çarpmaktadır. Suça sürüklenen ve her türlü sömürüye açık olan çocukların temel hakları ile adalet sistemi içerisindeki konumunun bilinmesi önem taşımaktadır Aşağıdaki tablo çocuk haklarının uluslararası metinler bağlamında geçirdiği süreci görmemiz açısından önem taşımaktadır:

  • 1921 Uluslararası Çocuk Koruma Birliği
  • 1924 Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi
  • 1959 BM Çocuk Hakları Bildirgesi
  • 1975 Evlilik Dışında Doğan Çocukların
  • Hukuksal Statüsü Hakkında Avrupa Sözleşmesi
  • 1979 Uluslararası Çocuk Yılı
  • 1980 Evlilik Dışında Doğan Çocukların Tanınmasına Dair Sözleşme
  • 1985 Pekin Kuralları (Yargılama)
  • 1989 Çocuk Hakları Sözleşmesi (Genel)
  • 1990 Riyad Kuralları (Önleme)
  • 1990 Havana Kuralları (İnfaz)
  • 1996 Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi
  • 1998 Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi
  • 2000 ÇHS Ek Protokolleri
  • 2001 Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşme
  • 2005 BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nin Mağdur ve Tanık Çocukları Kapsayan Adli Olaylara İlişkin Rehber İlkeler
  • 2007 Çocuk Hakları Komitesi’nin 10 Numaralı Genel Görüşü (Çocuk Adaletinde Çocuk Hakları)
  • 2008 Avrupa Konseyi Çocukların Evlat Edinilmesine Dair Sözleşme (Gözden Geçirilmiş)
  • 2010 Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Çocuk Dostu Adalete Dair Rehber İlkeleri (2010 – Rev.2011)
  • 2011 Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi
  • 2012 Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek İletişim Usulü ile İlgili İhtiyari Protokol

Çocuk Adalet Sisteminde yer alan yapılar Çocuk Koruma Kanunu’nun amacı, birinci maddede “korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek” olarak belirtilmiştir. Çocuk Koruma Kanunu’nun beşinci maddesinde koruyucu ve destekleyici tedbirlerden bahsedilmektedir. Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Söz konusu tedbirlerin yerine getirilmesi ile ilgili olarak; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı,  Sağlık Bakanlığı, Kamu kurum ve kuruluşlarından söz edilmektedir.

Çocuk Koruma Kanunu kapsamında Çocuk Adalet Sisteminde yer alan aktörler vardır. Bu aktörler çocuk kolluğundan, çocuk infaz kurumuna kadar çeşitli makamlardan ve bu makamlarda görev yapan kamu görevlilerinden ve diğer bireylerden oluşmaktadır.

Çocuk: 18 yaşını tamamlamamış herkes, daha erken yaşta ergin olsa bile, çocuktur (ÇKK, m.3).

Çocuk Hâkimi: Ceza yargılamasında, bir hâkim tarafından karara bağlanması gereken işlemler hâkimlik kararı olarak nitelendirilir. Bu şekilde verilen kararlar, yargılama yapılması gerekmeyen kararlardır (ÇKK, m.3).

Çocuk Mahkemeleri: Bu mahkemeler “çocuk mahkemesi” ve “çocuk ağır ceza mahkemesi” olarak kurulmuştur. Mahkemeler, hem suça sürüklenen çocuklarla ilgili yargılamaları yapmak, hem de Çocuk Koruma Kanunu ve diğer kanunlarda yer alan tedbirleri almakla görevlidir ÇKK, m.26/3).

Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi bir başkan ve üyelerden oluşur. Mahkeme, bir başkan ve iki üye ile toplanır. İş durumunun gerekli kıldığı hallerde çocuk ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir.  

  • Sulh Ceza Mahkemesi: Sulh ceza mahkemesi tek hâkimlidir ve adliye teşkilatı bulunan her yerde sulh ceza mahkemesi kuruludur. İş durumunun gerekli kıldığı hallerde sulh ceza mahkemesinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Sulh ceza mahkemesi üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını veya adli para cezasını gerektiren suçlara ilişkin davalara bakar.
  • Asliye Ceza Mahkemesi: Asliye ceza mahkemeleri tek hâkimlidir. Asliye ceza mahkemesi sulh ceza mahkemesinin ve ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen suçlara ilişkin davalara bakmakla görevlidir.

Türk Ceza Kanununda, çocuğun yaşının küçük olması, çocuğun cezalandırılmasını önlemek için sınır olarak yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 31. Maddesinde; “bir fiil işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış çocuklar hakkında ceza kovuşturması yapılamaz, ancak, bu çocuklara özgü güvenlik önlemleri uygulanabilir” denilmiştir. Yaş, ceza kanununda çocuklar için önem arz etmektedir. Suç sayılan bir fiili işlediği zaman 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış çocukların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışların yönlendirme yeteneğinin gelişmemiş olması durumunda ceza sorumluluğu yoktur

Suç işleyen çocuklar, işledikleri fiilin sonuçlarını algılıyor ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerini geliştirmişlerse, kendileri için verilecek ceza sürelerinden indirim yapılır. Türk Ceza Kanunu’na göre, 18 yaş altındaki çocuklar kademeli olarak ceza indirimlerinden yararlanmaktadır. 15 yaşını doldurmuş olup da, 18 yaşını doldurmamış çocukların hapis sürelerinden indirim yapılır. 15 yaşını doldurmamış olanlarda bu indirim daha fazladır. Ancak, 18 yaşını doldurmamış olanlar da müebbet hapis dışındaki cezalarını üçte biri indirilir ve bu durumda her fiil için verilecek hapis cezası on iki yıldan fazla olamaz.

Çocuk Adalet Sistemi İçerisinde Sosyal Hizmet Uzmanının Rol ve Görevleri Nelerdir?

 Sosyal hizmet mesleğinin uygulama alanlarından biri olan adalet sistemi, kanunla ihtilafa düşmüş, suça sürüklenmiş çocukların toplumla bütünleştirilmesi amacındadır. Bu amaç çerçevesinde gerçekleştirilecek multidisipliner uygulamalarda sosyal hizmet disiplinine önemli bir görev düşmektedir.

 İnsan hakları ve sosyal adalet için müdahale sürecinde bulunana bir meslek olarak sosyal hizmet, suça sürüklenen ve kanunla ihtilafa düşmüş çocuğun haklarının korunması ve güçlenmesi açısından uygulamalar yürütmektedir. Ceza adalet sisteminde sosyal hizmetin odak noktası, rehabilitasyon unsurları üzerinde gerçekleşmektedir. Sosyal hizmet uzmanları çoğu zaman denetimli serbestlikte, hapishanelerde sosyal hizmet uzmanı olarak, ıslaha yönelik çalışmalar yürütmektedirler. Kendisiyle temas kurmak isteyen bireylere ve ailelerine sosyal hizmet sunmak üzere sosyal hizmet uzmanlarının istihdam edildiği çok sayıda emniyet birimi bulunmaktadır.

Sosyal hizmet uzmanının, çocukları mahkemedeki duruşmaya hazırlama, çocukların görüşleri alınırken yanında bulunma, mahkemenin takdiri ile çocukların görüşlerini alma, boşanma, velayet, kişisel ilişki düzenlemesi, evlat edinme, evliliğe izin davalarında çocuklar ve diğer taraflar ile görüşmeler gerçekleştirme, okul ve ev ziyaretleri yapma gibi görevleri vardır.

Çocukların refah düzeyini artıran sistemlerden ve en önemlilerinden birisi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca verilen hizmetlerdir. Bu hizmetler özetle; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sunulan çocuk refahı hizmetleri ele alındığında;

  • Çocuk Yuvaları (0-12 Yaş)
  • Sevgi Evi (Çocuk Evleri Sitesi)
  • Çocuk Evleri
  • Çocuk Destek Merkezleri

 T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sunulan kurum bakım hizmetlerinin yanı sıra;

  • Koruma altına almadan aile yanında destek,
  • Aileye döndürme,
  • Evlat edindirme,
  • Koruyucu aile yanında bakım sağlama
  • Özel kreş ve gündüz bakım evi hizmetleri de sunulmaktadır.

Çocuk alanında çalışan sosyal hizmet uzmanının yapması gerekenler nedir?

  • Çocuk hakları ve çocuğun değeri konusunu tartışmak.
  • Risk altındaki çocuklarla ilgili genel bir bilgileri listelemek
  • Çocuk bakım hizmetleri ve dönüşümünü açıklamak.
  • Çocukların eğitim süreçlerinin kesintiye uğratılmadan ailenin desteklenmesinin önemini açıklamak.
  • Korunmaya muhtaç çocukların kurum bakımlarının ayrıştırmasını yapmak.
  • Suça sürüklenen ve mağdur çocuklara yönelik sosyal hizmetleri sınıflandırmak.

Türkiye’de çocukla ilgili mevzuat nedir?

  • 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu
  • Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik
  • Çocuk Destek Merkezleri Yönetmeliği
  • Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü
  • Özürlülerin Bakımı, Rehabilitasyonu ve Aile Danışmanlığı

Hizmetlerine Dair Yönetmelik

  • Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
  • Korunmaya Muhtaç Çocukların İş ve Meslek Sahibi Olabilmeleri İçin  İş yerlerinde Çalıştırılma Esaslarına İlişkin Yönetmelik
  • Korunmaya Muhtaç Çocukların Tespiti Korunma Kararlarının Alınması ve Kaldırılmasına İlişkin Yönetmelik

Kaynaklar:

  • Serap Nazlı, 2018, Aile Danışmanlığı. Anı Yayınları.
  • D. Yüksel, B. Gönültaş. (2017) Adli Sosyal Hizmet. Nobel Yayınları.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir