Engelli Bireylerle Sosyal Hizmet

Bu yazıda sosyal hizmetlerde engelli refahı uygulamaları tanıtılmaktadır. Bu kapsamda öncelikle engelliliğin ne olduğu, engelliliğin nedenleri, engellilik türleri, engelliliğe yaklaşımlar, engelli bireylerin yaşadığı sorunlar, engelliğe yönelik mevzuat ve engelli bireylere sunulan sosyal hizmetlerden bahsedilmektedir.

  1. Engellilik nedir?

5378 sayılı Engelliler Kanununun (md.3) tanımına göre engelli birey: “Doğuştan veya sonradan, bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve koruma, bakım ve rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi”dir. Yine aynı kanuna göre engelli bireyler hafif engelli, ağır engelli ve bakıma muhtaç engelli olarak sınıflandırılmıştır.

Engelliğe yaklaşımlar değişmeden önce yapılan tanımlamaların çoğu bireyin yetersizliklerini vurgularken özellikle sosyal model olarak adlandırılan yaklaşımlar benimsenmeye başladığında bireyin yetersiz olduğu davranış/beceri/yetenek gibi yönlerden çok çevreden ne tür destek alması gerektiği konusu ön plana çıkartılmıştır

Engellilik konusunda öncelikle bir kavram çokluluğuyla karşılaşıldığını belirtmek gerekmektedir. Bunun nedeni, tarihsel süreçte bu alanda birbirinin yerine kullanılan benzer ya da yakın anlamlı kavramların olmasıdır. Bu kavramlar “özürlü, sakat, engelli, mağdur, kısıtlı, yetersiz, yeti yitimi olan, özel gereksinimli, farklılığı olan bireyler…” şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Sosyal çalışmacıların o dönemdeki resmi kullanımı yazışmalarda kullanması engelli bireylerle çalışırken de engelli bireyin engelini nasıl adlandırmak istediğini sorması müracaatçıyla daha doğru bir iletişim kurulmasını sağlayacaktır.

  • Engelliliğin nedenleri nelerdir?

Engellilik oluşum nedenlerine göre doğuştan gelen ve sonradan olan engellilik olarak tasnif edilmektedir.

Doğuştan gelen engellilik, kişinin fiziksel ya da zihinsel engele uğramış bir biçimde doğması anlamına gelmektedir. Bu anlamda anne karnındaki çocuğun, birtakım eksik organ durumuna ya da zihinsel yetersizlik ile muhatap olması söz konusudur (Pekdemir, 2006: 12).

Sonradan gelen engellilik ise, doğum sonrasında dış etkiler sonucu meydana gelen engelliliklerdir. Bunların birinci grubunda, kazalar bulunmaktadır. Trafik kazaları, iş kazaları, spor kazaları, ev kazaları, yangınlar, tipik örneklerdir (Pekdemir, 2016:12, 13).

Engelliliğin nedenleri ile ilgili bir başka sınıflandırma ise doğum öncesi nedenler, doğum esnasında oluşan nedenler ve doğum sonrası nedenler olarak da ayrılmaktadır. 

  • Engelliliğin türleri nelerdir?

Engellilik kaynaklarına göre zihinsel-ruhsal, fiziksel, ortopedik ve kronik hastalıklar şeklinde dört gruba ayrılmaktadır (Taşçı, 2016:25).

*Ortopedik Engellilik

*Görme Engellilik

*İşitime ve Konuşma Engellilik

*Zihinsel Engellilik

*Ruhsal Engellilik

*Süreğen Hastalığı Olanlar

  • Engelliliğe yaklaşımlar nelerdir?

Engellilik insanlık tarihi ile eşzamanlı bir olgu olmakla birlikte, engelli bireylere bakış açısı, engelliliğe yönelik tanım ve tutumlar kültürel, ekonomik, siyasal yaşamın ulaştığı düzeyle birlikte değişegelmiştir. Engelliliğe yaklaşımlar genelde tıbbi ve sosyal model adları altında ele alınmakta ve tartışılmaktadır.

Engelliliğin tıbbi bir mesele olarak görülmeye başlanması, modern bilimin gelişmesiyle kökleşmiştir. Bu modelin engelilik anlayışında Smart ve Smart’a (2006) göre sorunun ve tedavinin bireyde başlayıp bireyde bittiği kabulü vardır. Alper ve Özgökçeler  (2010:37) tıbbi  modelde engelliliğin “daha sonra bireyin normal yaşama dönebileceği ya da mümkün olduğunca yaklaşabileceği, onarılabilir, daha da önemlisi onarılması gereken bir durum” şeklinde tanımlandığını belirtmişlerdir.

Burcu’ya (2016) göre tıbbi söylemdeki engelli beden, “normal bedenin” dışında bir anotomiye sahip olan bedendir. Önemli olan engel durumunu iyileştirerek ya da rehabilite ederek “normale” dönüştürebilmektir. Bu noktada tıbbı model engelli bireyi “örneğin, kızamık gibi bir hastalığa yakalanmış insan” (Alper & Özgökçeler, 2010) olarak, yani hasta olarak ele alır ve tedavi etmeye çalışır. Meşe (2014:80) de tıbbi modelde engelli birey çevresinden bağımsız gibi ele alınırak engellilik durumunun patolojik bir duruma indirgendiğini belirtmektedir.

Engelliliğin sosyal ve politik yönlerinin gözardı edilmesinin eleştirilmesiyle, özellikle 1970’lerden bu yana engellilik sadece tıbbi söylemlerle açıklanamayacak bir durum olarak görülmeye ve engelliliğin sosyal yönü de önem kazanmaya başlamıştır. Özgökçeler ve Alper’e (2010:37) göre engelliliğin tıbbi bir mesele ve rehabilite edilebilirlik üzerinden ele alınması ve kişisel bir trajedi olarak algılanması bir paradigma değişiminin ortaya çıkmasını sağlamış ve engellilik kültürü temasıyla yeni bir modele ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Dolayısıyla tıbbi modele getirilen eleştiriler sosyal modelin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Sosyal modelin en önemli vurgusu Burcu’ya (2010:71) göre engelliliğin kabul edilmesi gerektiğidir. Engellilik bir inkar edişi bir reddedişi ya da bir kaçışı  beraberinde getirmemelidir. Sosyal modelde engellilik tanımı bazı insanların diğerlerinden farklı özelliklere sahip olduklarını gözardı etmeden, önceliklerinin farkında olarak engelli bireylerin kendi durumları politik açıdan güçlendirici bir rehber olmalıdır (Burcu, 2015:32).

Sosyal modelde engellilik, yukarıda da söylendiği gibi,  bireyin hareket kısıtlılığı değil, sosyal hayata katılımını sağlayacak düzenlemelerin yetersizliğidir. Bezmez ve arkadaşlarına (2011) göre de sorununun kaynağı basit biçimde engelli bireyin kendisi, eksik veya hasarlı olan organları değil, egemen toplumsal pratikler, kurumlar, çevre ve kültürdür. Sonuçta sosyal model engellilik sorununu bireysel kısıtlılığa değil, toplumun onlar için gerekli düzenlemeleri yapmamalarına ya da engelli bireylerin ihtiyaçlarının hesap edilmemesine bağlamaktadır.

  • Engelli bireylerin yaşadığı sorunlar nelerdir?

Engelli bireylerin yaşadığı sorunlar hem bireysel olarak hem de engelli yakını olan ailelerin yaşadığı sorunlar olarak bahsedilebilir. Engellilerin yaşadığı sorun alanları;

  • Sağlık: ağrılarına ve hastalıklarına yönelik tedavi ve bakım ihtiyaçlarının yanında doktora gitmekte de ulaşım problemleri yaşamaktadırlar. Tıbbi cihazların temini ve fizik tedaviye ulaşma konusunda sorunlar yaşamaktadır.
  • Eğitim; eğitim olanaklarına erişimde, kaynaştırma uygulamalarına katılma konusunda yaşanan kısıtlılıklar, yetişmiş personelin yetersizliği gibi sorunlardır.
  • İstihdam; engelli bireyler iş olanaklarına erişme, istihdama dahil olma ve iş yerinde uygun fiziksel koşulların sağlanmasında sorunlar yaşamaktadır.
  • Fiziksel mekanlara ve olanaklara erişim; fiziksel mekanın engelli bireylerin kullanımına uygun olarak yapılmaması ve makul düzenlemelerin yerine getirilmemesi, sanat, spor ya da kültürel faaliyetler ve olanaklara erişimde yaşanan sorunlar sayılabilir.
  • Katılım ve bütünleşme; özellikle sosyal hayata katılım ve toplumla bütünleşme konularında sorunlar yaşamaktadır. İletişim kurmada çekingenlik, cesaretsizlik yaşayabilir
  • Gündelik ihtiyaçların karşılanması; kişisel bakım, giyinme, banyo, beslenme, boşaltım, ev işleri, yemek yapma, temizlik gibi konuların yerine getirilmesinde sorunlar yaşamaktadır.
  • Yoksulluk: istihdam alanından dışlanma sonucu yaşanan işsizlik ve onun getirdiği ekonomik sorunlar nedeniyle yaşanmaktadır.
  • Dışlanma ve Ayrımcılık; bedene ve fiziksel görünüşe dayalı ayrımcılıkla beraber, engelli olarak damgalanma ve toplumsal hayattan dışlanma sorunları yaşamaktadır.
  • Engelliliğe ilişkin mevzuat nedir?
  • 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu
  • 5378 Engelliler Hakkında Kanun
  • BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme
  • Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
  • 633 Sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
  • Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
  • Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
  • 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik
  • Bakıma Muhtaç Engellilere Yönelik Resmî Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliği
  • Büyükşehir Belediyeleri Engelli Hizmet Birimleri Yönetmeliği
  • Engelli Bireylere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği
  • Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Tarafından Evde Sağlık Hizmetlerinin Sunulmasına Dair Yönetmelik
  • Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik
  • Bakıma Muhtaç Engellilere Yönelik Resmî Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliği,
  • Bakıma Muhtaç Engellilere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği
  • Engelli bireylere sunulan sosyal hizmetler nelerdir?

Engellilik, içerisine tıbbi hizmetleri, eğitsel hizmetleri, bakım hizmetlerini, eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerini de alan geniş bir kavram olarak ele alınmaktadır. Türkiye’de engellilik alanında verilen hizmetler Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, özel ve gönüllü kuruluşlarca verilmektedir. Bu hizmetler ise kuruluşların kapasite ve gereksinimine göre Genel Müdürlükçe uygun görülen nitelik ve sayıda müdür, müdür yardımcısı, sosyal çalışmacı, psikolog, tabip, diş tabibi, hemşire, fizyoterapist, diyetisyen, dil ve konuşma terapisti, ergoterapist, odyolog, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni, özel eğitim öğretmeni, engelli bakım elemanı, teknisyen, genel idare ve yardımcı hizmetler sınıfından olmak üzere çeşitli personel tarafından gerçekleştirilir.

Engelli bireyler için eğitim alanında; özel eğitim hizmetlerinden yararlanma, özel eğitim desteği, özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin okullara ve kurumlara erişiminin sağlanması için ücretsiz taşınması, ortaöğretime geçiş sistemi seviye belirleme sınavında (sbs) engelli öğrenciler için uygulanan kolaylıklar, öğrenci seçme ve yerleştirme merkezinde (ösym) engelli öğrenciler için uygulanan kolaylıklar, Yükseköğretim Kurulu’nda (YÖK) engelli öğrenciler için uygulanan kolaylıklar bulunmaktadır.

Engelli bireyler için istihdam alanında verilen hizmetler; özel politika ve uygulama gerektiren kişi ve gruplara yönelik mesleki eğitim kursları, mesleki eğitim hizmeti, engellilere yönelik kendi işini kurma hibe desteği, engelli kontenjanından memur olarak istihdam edilme ve devlet memuru olarak işe yerleştirme(ekpss) ve hem resmi hem de özel sektörde zorunlu engelli istihdamına yönelik bünyesinde 50 kişiden fazla personelin istihdam edildiği yerlerde % 3 oranında engelli istihdamı zorunluluğu bulunmaktadır. Ayrıca 5510 sayılı kanun ile bağımsız çalışan engelliler için ilk defa isteğe bağlı erken emeklilik hakkı doğmuştur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre bakıma muhtaç engelli çocuğu bulunan kadın sigortalıların 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren erken emeklilik hakkı bulunmaktadır.

Engelli bireyler için sosyal yardım alanında verilen hizmetler; Türkiye’de engellilere sosyal yardım kapsamında değişik uygulamalar bulunmaktadır. 1976 yılında çıkarılan 2022 sayılı Kanun (65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun) bunlardan biridir. 5378 sayılı Kanun ile eklenen ek 1. maddesinde “belli durumlarda” her yıl engellilere Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine konulan ödenekten aylık ödenmesi söz konusudur. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından muhtaçlık aylığıadıyla yürütülmektedir. 27.09.2008 tarih ve 27010 sayılı Vakıflar Yönetmeliği’nin 72. maddesinde, muhtaç durumdaki engellilere muhtaç aylığı bağlanacağı kayda bağlanmıştır. Muhtaçlık aylığından yararlanabilmek için % 40 ve üzeri engelli olmak ve muhtaç olmak gerekmektedir. Engellilere yönelik sosyal yardımlar kapsamında aynî bir yardım çeşidi, MEB bünyesinde destek eğitim yardımışeklinde yapılmaktadır.  Bunun yanında, engelli üniversite öğrencileri de burslarda öncelikli sayılmıştır. Başarılı engelli öğrenciler, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’nca verilen öğrenim kredisi, katkı kredisi veya yurt gibi burs desteklerinden istifade etmede “öncelikli” sayılmaktadır. Türkiye ölçeğinde engellilere yönelik diğer bir sosyal yardım türü, bakım ücretiadı altında yapılmaktadır. Bu ücret, sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan bakıma muhtaç engelliler içindir.

Engelli bireyler için bakım hizmetleri alanında; kurumlarda yatılı ve gündüzlü bakım hizmeti olarak verilmektedir. Ayrıca kurum hizmeti almak istemeyen müracaatçılara yönelik evde bakım hizmeti verilmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce bakım hizmetleri yürütülmektedir. Engellilere yönelik bakım hizmetleri kurum bakımı ve evde bakım hizmetleri olarak gerçekleştirilmektedir.

  • Kurum Bakımı Hizmetleri: Engelli bakım ve rehabilitasyon merkezleri, engelsiz yaşam merkezleri, umut evleri, özel bakım merkezleri gündüzlü yaşam merkezleri ise engellilere yönelik kurum hizmetleri olarak bahsedilebilir.
  • Engelli Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri: Bakımını sağlayacak kimsesi olmayan engelli bireylerin 24 saat ve yaşam boyu bakım hizmeti ve rehabilitasyon aldıkları kurumdur.
  • Engelsiz Yaşam Merkezleri: Engelsiz yaşam merkezleri engellilerin sosyalleşip eğitilmeleri için oluşturulmuş kurumlardır.
  • Umut Evleri: Bakım merkezlerinde kalan engellilerin daha bağımsız bir yaşama hazırlanmasını sağlamak üzere, büyük bakım kurumlarından daha küçük, ev ortamında hizmet alabileceği bakım modelidir.
  • Özel Bakım Merkezleri: 24 saatlik bakım hizmeti veren özel, ücretli kuruluşlardır.
  • Gündüzlü yaşam merkezleri: Engelli bireylerin sosyalleşmeleri ve keyifli vakit geçirmeleri amaçlanan kuruluşlardır.
  • Geçici ve Misafir Olarak Bakım Hizmeti: Engellilerin Bakımı Rehabilitasyonu ve Aile Danışmanlığı Hizmetlerine Dair Yönetmeliği kapsamında, ailesinin yanında bakılan engelli bireylerin ihtiyaç duyulması hâlinde, ASHB kurumlarına bağlı resmi bakım merkezlerinde geçici ve misafir olarak bakımlarının sağlanması hususu düzenlenmiştir.
  • Engellilerin Bakımı Rehabilitasyonu ve Aile Danışmanlığı Hizmetlerine Dair Yönetmeliği kapsamında, ailesinin yanında bakılan engelli bireylerin ihtiyaç duyulması hâlinde, AÇSHB kurumlarına bağlı resmi bakım merkezlerinde geçici ve misafir olarak bakımlarının sağlanması hususu düzenlenmiştir. Buna göre, bir engelli birey bir yıl içinde en fazla otuz gün geçici ve misafir olarak merkezde kalabilmektedir
  • Evde Bakım Hizmetleri: Fiziksel sosyal ve ruhsal yönden ihtiyacı olan bireye; koruyucu, önleyici, tedavi ve rehabilite edici sağlık ve sosyal hizmetlerin sürekli ve etkili bir biçimde yaşadıkları ortamda sunulmasıdır.
  • Engelli bireylere sunulan sosyal hizmetlerde sosyal çalışmacıların rol ve görevleri nelerdir?

Genel olarak sosyal çalışmacıların engellilik alanında görevleri; müracaatçıların başvurularını almak, kuruma kabul şartlarının sağlanıp sağlanmadığının kontrolünü yapmak, kurum bakımı hakkında danışmanlık yapmak, kurum içerisinde yer alan hizmetler hakkında bilgilendirme yapmak, kurum içerisinde özel gün haftalara göre sosyal etkinlikler organize etmek, psiko-sosyal çalışmalar yürütmek olarak bahsedilebilir. Evde bakım hizmetlerinde sosyal çalışmacı, evde bakım almak isteyen müracaatçıların taleplerinin incelenmesi ve rapor hazırlamak, evde bakım yardımı başvurularını inceleme ve rapor düzenleme hizmetlerini yürütmektir. Özkan (2019:253) göre engellilik alanında sosyal çalışma uygulamasına ilişkin yaklaşım ve roller aşağıda sıralanmıştır:

Değerlendirme

*Güçlere dayalı psikososyal değerlendirme

* Risk değerlendirilmesi (örneğin, aile şiddeti ve istismar)

*Kapasite, işlevsellik ve gelişme, değerlendirme ve gereksinimlerin desteklenmesi (konut ve konaklama)

Kapasite geliştirme

* Bağlantı, eğitim, danışmanlık için çalışma, yerel toplum gruplarını kontrol etmek, networkler, iş ve yerel yönetimle çalışmak ve engelli insanların fiziksel ve sosyal engellerin ortadan kaldırılarak topluma katılım ve içermenin sağlanması.

*Özellikle engellilik alanında uygun ve etkin hizmetlerin desteklenmesi/ kullanılması ve bunların dağıtımını desteklemek için engellilik konusunda farkındalığı artırmak ve engelli insanlar ve ailelerine ilişkin konularda bilgi ve anlayış geliştirmek için ana akım hizmetleri ile çalışmalıdır.

* Birey ya da ailelerin sağlık ve refah sistemlerini ulaşabilmeleri ya da bu konuda bilgi sahibi olabilmeleri için kapasite geliştirmektir.

Vaka yönetimi ve hizmet koordine etme

* Hizmete aracılık etme, koordinasyon desteği

* Çok disiplinli ekiple iş birliği yapma

*Diğer hizmetlere yönlendirme

 *Kaynaklara ulaşma

*Konut yardımı

*Vasilik tayin etme, bunun durumunu ve eğer gerekirse bunun kararını vermek

Savunuculuk

* Bireylerin kendini savunmasını destekleme ya da kendi adlarına bir savunucun tayin edilmesini sağlama

*Bir organizasyon ya da bir sistem düzeyinde değişiklik yapılmasını savunma.

Danışmanlık ve terapötik yaklaşımlar

* Birey, aile ve grup çalışmaları

* Yaşam biçimindeki değişimler, hastalık ve engelliliğe bağlı kayıp ve yas

* Yaşamdaki geçişlerde duygusal boyutları ile baş etme

* Aile içi dinamik ve ilişkiler

Planlama

* Bireyin yaşamında istediği şeye ulaşması için fırsatlar ve seçimleri maksimize edecek kaynaklara yönelik bilginin sağlanması sureti ile planlamayı kolaylaştırmak

Arabuluculuk ve çatışma çözümü

* Engelli bireyler ve ailelerini çatışma çözümlerinde desteklemek (Bu çatışmalar engelli bireyler/ aileleri ya da diğer kişiler arasında gerçekleşebilir.)

* Krize müdahaleler

Politika ve program tasarımı ve araştırma

* Politika, tasarım geliştirme ve program değerlendirme

* Araştırma planlamak ve yürütmek ve hakemli dergilerde basılmasının sağlanması

Kaynaklar:

Alper, Y., ve Özgökçeler, S. (2010). Özürlüler Kanunu’nun sosyal model açısından değerlendirilmesi. İsletme ve Ekonomi Arastırmaları Dergisi, 1(1), 33-54.    ISSN: 1309-2448

Bezmez, D., Yardımcı, D., Şentürk, Y. (Ed.) (2011). Sakatlık çalışmaları: Sosyal bilimlerden bakmak. İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları.

Burcu, E. (2010). Engellilik Modelleri Üzerine. Hüseyin Yalçın’a Armağan: Sosyoloji Yazıları içinde 3, N. Güngör Ergan, E. Burcu, B. Şahin (Ed.). Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları.

Burcu, E. (2015). Engellilik Sosyolojisi, Ankara: Anı Yayıncılık.

Burcu, E. (2016). Türkiyede yeni bir alan: Engellilik sosyolojisi ve gelişmi. Istanbul Journal of Sociological Studies, 2 (52), 317-339.  https://doi.org/10.18368/IU/sk.21828.

Özkan, Y. (2019). Engellilerin Rehabilitasyonu ve Sosyal Hizmet Müdahalesi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları

Pekdemir, Ş. (2006). İslam Özürlüler Hukuku. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, SBE, Samsun.

Smart, J. F., Smart, D. W. (2006). Models of disability:Implications for the counseling profession. Journal of Counseling and development, 84, 29-40.

Taşçı, F. (2016) Engellilerle Sosyal Hizmet. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Yayınları.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir